Akçadağ- Tarih ve Kültür!..

Araştırmacı Yazar,Mehmet Karababa,"Akçadağ'da bir tarih-kültür ilişkisi konuşulmuyor.Varsa yoksa bomboş siyaset,lüzumsuz konu,ve yığınla dedikodu"Karababa;"İnsanların ehemmiyet göstermekten -nedense- kaçındığı bir kavram var. Özellikle de bizim çevremizdeki insanlar bu kavramdan uzak kalmayı tercih ediyor. Kültürden bahsediyorum!..Sebeplerini saymaya kalkarsak belki de birçok kişi evet bu doğru diyecektir.Genel itibariyle kültür tarih ile birlikte kullanıldığında,ya da düşünüldüğünde birbirini tamamlayıcı olur. Bu, dillerde pelesenk olan bir deyimi de ortaya çıkarır: "kültür mirası" dersek herhalde ne demek istediğimiz daha kolay anlaşılır.Tarihi Malatya'dan da eski olan ilçede ilk yerleşim MÖ 111'de Tunç devrinde başlamış,Hitit,Roma ve Bizans devirlerinde devam etmiştir. Bu devirlerin yörede yaşandığı, Akçadağ ilçe merkezinde yer alan Akçadağ Höyük ve Akçadağ kasabasında yer alan Ören Höyük ile Akçadağ Ören Kasabası yolu üzerinde bulunan İkinciler Höyük te yapılan yüzey çalışmalarıyla belirlenmiştir.(Vikipedi)Gelelim mevzumuzun yerel kısmına; yaşadığımız çevre -şuan için olmasa da- Malatya büyük bir kültür şehri,büyük bir tarihi mekândır. Çeşitli medeniyetlere beşiklik eden bu kentin birçok bölgesinde de geçmiş medeniyetlerin kültürleri bugüne taşınmıştır. Kimi korunmuş kimi de bakımsız bırakılmıştır. Ki bir çok yerde restore çalışmalarıyla tarihi doku bozulmadan günümüz insanı için görsellik oluşturulup tarihi bilgiler verilmektedir. Özellikle Battalgazi ilçesi bu noktada çok iyi çalışmalar yapmaktadır. Ve Malatya'ya ziyarete giden birçok arkadaşımız ilk Battalgazi'den bahsediyor. Ardından Darende...Tohma Çayı'nın da katkısı büyük...Zaten Tohma'nın geçtiği vadi muhteşem...TV'lerde haberlere konu oluyor.Sıkıntı şuradaki bizim büyüdüğümüz yer Akçadağ'da maalesef bir tarih-kültür ilişkisinden bahsedilmiyor.Varsa yoksa bomboş siyaset,lüzumsuz konu,ve yığınla dedikodu...Kültüre yer kalmıyor...Yalnız fazlasıyla kültürel değer, uygun coğrafi güzellik var. Hangisini sayalım; gerçi hocamız-abimiz Muhammed Anlı güzel ve eleştirel bir yaklaşımla ele almış konuyu.Ciddi anlamda düşünürsek özellikle Levent Vadisi, yıllardır var ancak daha yeni yeni bahsediliyor.Kim gidip görüyor kim bakıp bir şeyler söylüyor ki? Hani şehrin ekonomisi konuşulurken sadece fabrika,kayısı,tarımdan bahsedilir. Turizm denince de akla deniz kenarları geliyor. Herhalde bundan daolsa gerek hiç turizm konuşulmaz bizim ilçede. Biz sadece cebimize para girecek mi oraya bakıyoruz. Ancak başka yerlerde hedef sadece para değil,aslında ilk etapta para değil. Daha sonra kendiliğinden geliyor...Birçok kişi Balıklıgöl'e gitmiştir. Ufacık çocuklar kaç dilde Hazreti İbrahim ve Gölün oluşumundan bahsediyor gördünüz-duydunuz değil mi?Levent'in ötesinde Büyükköy kayalıklar,mağaralar...Görseli çok iyi ancak biz bile köyde durmadığımızdan kimse de ziyarete gelmiyor!..Geçmiş milletlerin uğraşları bir merak uyandırmıyorsa zaten ne araştırmak,ne de okumak gibi durumlar kişilerin gündemini belirlemiyor. Ciddi anlamda Akçadağlı çok eski bir kültüre sahip ama bunun hiç farkında değil.Ayrıca şunları da belirtmek gerekiyor ki, Hava Alanı Akçadağ sınırlarında ama hiç faydası görülmüyor. Uçaktan inen direk Malatya'ya...İmkanlar çok olsa da kafalar başka yerlere kanalize olmuş.Bu durumlar ekonomiye katkı sağlayamıyor. Her seçim dönemi çok erken başlıyor. Çoluk çocuk seçim konuşuyor; birbirine düşman olacak düzeyde tartışmalar meydana geliyor. Haklıdan ziyade,kendisine kim fayda sağlayacak onun yanında yer almanın vermiş olduğu bir duygu,ya da fikri olarak kendine kim yakınsa ona yakınlaşma hissiyatı ağır basarak derin bir politik yaşam peyda oluyor!..Ortak çalışma neredeyse yok. Bu ortamda ne tarih kalıyor ne kültür!..Şahıslar üzerinden konuşmuyoruz; çünkü toplum olarak herkes aynı minvalde bakıyor,görüyor ve konuşuyor-uz..."