"Hatırlarmısınız bu fotoğrafı"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, “2002 yılından önceki eski Türkiye'ye baktığınızda, insanlarımızın hastane kuyruklarında çile çektiği, rehin kaldığı; yaşlılarımızın emekli maaşı kuyruklarından vefat ettiği ve ambulansların saatler sonra geldiği; finansal ve idari açıdan sürdürülemez ve batmış bir sosyal güvenlik bütçesi vardı” dedi.

"Hatırlarmısınız bu fotoğrafı"
24 Şubat 2017 - 01:59 - Güncelleme: 24 Şubat 2017 - 02:25

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, “2002 yılından önceki eski Türkiye'ye baktığınızda, insanlarımızın hastane kuyruklarında çile çektiği, rehin kaldığı; yaşlılarımızın emekli maaşı kuyruklarından vefat ettiği ve ambulansların saatler sonra geldiği; finansal ve idari açıdan sürdürülemez ve batmış bir sosyal güvenlik bütçesi vardı” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili  Öznur Çalık,  TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen  “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”  üzerinde  AK Parti Grubu adına bir konuşma yaptı.

Milletvekili Çalık, “  2002 öncesi Türkiye'den biraz bahsedeceğim, o zaman, hangi yalanlarla karşı karşıya kalındığını herhâlde herkes çok daha net görecektir. Anayasa'mıza göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. "Sosyal devlet" ibaresi 1961'de Anayasa'mıza girmiş ve 1961'den bugüne kadar da "sosyal devlet" ibaresi Anayasa'mızın içerisine dercedilmiştir. Fakat 2002 öncesine kadar sosyal devletin esemesi asla okunmamıştır. Ne zaman? 3 Kasım 2002'den sonra AK Parti iktidara gelene kadar sosyal devletten bahsetmemiz asla söz konusu değildi. Popülist yaklaşımlarla, süper emeklilik gibi temelsiz vaatlerle, köhnemiş SSK hastaneleriyle ve maalesef, kötü idarecilikle zayıflatılmıştı. 2002 yılından önceki eski Türkiye'ye baktığınızda, insanlarımızın hastane kuyruklarında çile çektiği, rehin kaldığı; yaşlılarımızın emekli maaşı kuyruklarından vefat ettiği ve ambulansların saatler sonra geldiği; finansal ve idari açıdan sürdürülemez ve batmış bir sosyal güvenlik bütçesi vardı. Çürümüş bir yeşil kart sistemi vardı; engellilerin, yaşlıların evlere hapsolduğu bir Türkiye vardı; engelli hakkından, yaşlı hakkından, gençlerimizin hakkından bahsetmek imkânsızdı. Özetle, Türkiye'de sosyal devlet anlayışı asla yoktu.” dedi.

O DÖNEM SSK GENEL MÜDÜRÜ NE DİYORDU..

Çalık şöyle devam etti, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 2002'den itibaren sosyal devleti inşa etmeye başladık ve uygulamış olduğumuz sosyal politikalarla da şu ana kadar çok önemli adımlar attık arkadaşlar. Hatırlar mısınız -biraz evvel yalanları gündeme getiren milletvekilleri de iyi baksın- bu, eski Türkiye'nin fotoğrafıdır. Burası Okmeydanı SSK Hastanesi ve o dönemin SSK Genel Müdürü aynen şöyle söylüyordu: sadece bir tanesi ve o dönemin SSK Genel Müdürü şöyle söylüyordu: "Nüfus artış hızının fazla olduğu yerde tabii ki hastanelerde kuyruklar olacak." "İşçilerin olduğu yere hastane yaparsanız vaziyet bu olacak." diyen SSK Genel Müdürünün, isterseniz, internetten ATV'de Savaş Ay'la yaptığı programları izleyebilirsiniz.”

80 MİLYONLUK NÜFUSUN YÜZDE 97.5’İ SOSYAL GÜVENLİK KAPSAMINDA

Genel kuruldaki konuşması esnasında zaman zaman grafik tablolarını milletvekillerine gösteren Çalık, “Eski Türkiye'de özel hastanelere, devlet hastanelerine, üniversite hastanelerine gidemeyen yeşil kartlı vatandaşlarımızın hâli ortaydaydı. Sosyal güvenlik kapsamına dönüp baktığımızda, arkadaşlar, o gün 65 milyon nüfusumuz vardı ve 65 milyon nüfusun içerisinde sosyal güvenlik kapsamındaki insanımız sadece 45 milyondu ve 20 milyon vatandaşımız sosyal güvenlik sisteminden istifade edemiyordu. Yeşil kartlı vatandaşlarımızı buraya koyuyorlar ve onlar bırakın hastaneye, özel  hastaneye, üniversite hastanesine tedavi olamıyorlardı. Arkadaşlar, şu an nüfusumuz 80 milyona ulaştı ve bu 80 milyonluk nüfusun yüzde 97,5'uğunu biz sosyal güvenlik kapsamı içerisine aldık.

Yüzde 97'5'uğunu alırken bir tek vatandaşımızın dahi dışarıda kalmaması için elimizden gelen tüm çabayı sarf ediyoruz. Bakın, arkadaşlar, bu, şu an Türkiye'deki sosyal güvenlik kapsamındaki insanlarımızın oranları. Evet, aktif çalışan olarak 21 milyon aktif çalışanımız var, emeklilerimiz 12 milyon, bakmakla mükellef olduklarımız 35 milyon. Geriye kalan, genel sağlık sigortası kapsamında 11 milyon vatandaşımız var ve bunun için, çökmüş olan yeşil kart sistemini ayağa kaldırdık ve genel sağlık sigortasını ilan ettik. ” şeklinde konuştu.

SOSYAL DEVLET OLMA ANLAYIŞI BUDUR…

Çalık konuşmasını şöyle sürdürdü; “Arkadaşlar, genel sağlık sigortasıyla birlikte, şu anda, geliri 590 TL'nin altında olan 7,4 milyon vatandaşımızın genel sağlık sigortasından istifade etmesi için, özel hastaneden üniversiteye gitmesi için primlerini biz yatırıyoruz. Toplam 7,4 milyon vatandaşımızın genel sağlık sigortasından istifade etmeleri için primlerini biz yatırıyoruz. Bugün çıkaracağımız yasa tam da burada 2,7 milyonluk vatandaşımızı ilgilendiriyor. Bu vatandaşlarımızı direkt olarak ilgilendiren bu yasayla birlikte genel sağlık sigortasıyla istedikleri hastanelerden hizmet almalarını sağlayacağız.

Yapmış olduğumuz genel sağlık sigortasında gelir tespiti istiyorduk, artık gelir tespiti yapmadan, geliri 590 TL'nin üzerinde olan vatandaşlarımızın primlerini tek bir rakama bağlıyoruz; 53,9; bundan sonra 2,7 milyon vatandaşımız 54 TL prim ödeyerek istedikleri hastaneye gidecek ve 71 TL, 213 TL, 426 TL prim ödemeyecek, sadece 54 TL primle istedikleri hastaneye gidecek. Arkadaşlar, sosyal devlet olma anlayışı budur, hastaları hastane kuyruklarında bekletmek değildir. Değerli arkadaşlar, bunlar sosyal güvenlikte yapmış olduğumuz reformlar, daha yapmaya devam edeceğiz.”

HATIRLAR MISINIZ BU FOTOĞRAFI….

Çalık, “Bugünkü yasada esnaflarımız için çok önemli düzenlemeler yapıyoruz. Yapmış olduğumuz bu düzenlemelerde, ilk günden itibaren, onlara can suyu ve kredi kefalet kooperatifleri aracılığıyla vermiş olduğumuz destek tam 19 milyara yükselmiş vaziyette ve bunların faizlerini biz sübvanse ediyoruz. Bütçeden 1,3 milyonluk sübvansiyonu yapıyoruz. Ama eski Türkiye'de doğru olan bir şey vardı, hatırlar mısınız bu fotoğrafı: Esnafın, Başbakanlığın önünde, Başbakanının önüne kasayı fırlattığı tarih. Ve o günden bugüne eski Türkiye'den Ve Başbakan bu esnafın attığı kasadan sonra çekip gidiyordu. Biz esnafın bütün sorunlarına kulak veriyoruz arkadaşlar, siz hiç merak etmeyin, her türlü derdine ilaç oluyoruz.  Ve Ahilik sandığı kuruyoruz. Kurduğumuz fonla da, problem yaşayan BAĞ-KUR'lu esnaflarımız -bütün esnaflarımızla ilgili çıkaracağımız Ahilik sandığıyla birlikte oluşan fondan- işsiz kaldıkları anda, sekiz aydan on aya kadar işsizlik maaşını biz ödeyeceğiz. Ve sadece yüzde 2'lik ödeyecekleri primle biz işsizlik maaşlarını karşılayacağız. Biz esnafımızı desteklemeye devam ediyoruz.

Ve sosyal devlet olma anlayışıyla birlikte sosyal yardımlarımızı tam 1,6 milyardan 45 milyara çıkardık değerli arkadaşlar, sosyal devlet olma anlayışı budur. Ve Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde orta gelişmişlik insani seviyesinden, yüksek gelişmişlik insani seviyesine çıktık. Bu, neyle oldu arkadaşlar? Güçlü ekonomiyle oldu, uygulanan güçlü sosyal politikalarla oldu.” Diye konuştu.

HERKES İÇİN "EVET" DİYORUZ…

Çalık konuşmasını şu şekilde noktaladı; “Ve güçlü Türkiye için biz diyoruz ki: Tek millet için, tek bayrak için, tek vatan için, tek devlet için kararımız evet diyorum. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine sonuna kadar devam edeceğiz ve bilin ki, bu yapılan çalışmaların tamamı milletimiz içindir. Tabii ki "evet" diyoruz. Bundan sonra herkes için "evet" diyoruz.”

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum