Kiraz,Kayısı üreticisi müjdeyi alamadı

Cumhuriyet Halk Partisi Malatya İl Başkanı Enver Kiraz,"Malatya’da 29-30 ve 31 Mart tarihlerinde meydana gelen donun ardından başta kayısı olmak üzere, kiraz, ceviz, dut ağaçları bugüne kadar ki en büyük felaketle karşı karşıya kalmıştır"

Kiraz,Kayısı üreticisi müjdeyi alamadı
05 Nisan 2014 - 07:01 - Güncelleme: 05 Nisan 2014 - 10:28
Cumhuriyet Halk Partisi Malatya İl Başkanı Enver Kiraz,"Malatya’da 29-30 ve 31 Mart tarihlerinde meydana gelen donun ardından başta kayısı olmak üzere, kiraz, ceviz, dut ağaçları bugüne kadar ki en büyük felaketle  karşı karşıya kalmıştır"
 
Cumhuriyet Halk Partisi Malatya İl Başkanı Enver Kiraz,parti binasında yaptığı basın açıklamasında Malatya'da yaşanan zirai donla ilgili açıklamalarda bulundu.
 
Kiraz şunları kaydetti:
 
Malatya’da 29-30 ve 31 Mart tarihlerinde meydana gelen donun ardından başta kayısı olmak üzere, kiraz, ceviz, dut ağaçları bugüne kadar ki en büyük felaketle  karşı karşıya kaldı.

 

Geçmiş yıllardaki don ve dolu olaylarında ilçelerin  ve ağaçların bir kısmı etkilenirken, son don olayıyla tüm ilçeler ve tüm ağaçlar etkilenmiş, Türkiye’de eşi benzeri görülmemiş bir kayıp yaşanmıştır.

Bu kayıp  sadece kayısı üreticisinin kaybı değil, Malatya’nın tamamının kaybıdır. Malatya ekonomisinin kaybıdır. Dolaylı olarak bu işe aracılık eden, çalışan, tüketen tüm kesimlerin kaybıdır. Bu kayıp üniversitedeki öğrenciden mahalledeki bakkala, fırına kadar herkesi çok derinden etkilemiştir.

Böyle büyük bir ekonomik kaybın ardından günlerdir başta üreticiler olmak üzere toplumun tüm kesimleri Malatya’nın tabii afet kapsamına alınması istediklerini  söylediler"dedi

Kiraz açıklamalarını şöyle sürdürdü:

Tarım Fuarının açılışına gelen Tarım Bakanından da bu kapsamda müjdeli bir haber vermesini beklediler. AKP’nin her dönem yaptığı gibi, Tarım Bakanı da gelen  tüm yetkililer gibi Malatyalıya el sallayıp gitti.Malatya’nın ekmeği gitmiş, aşı gitmiş, geleceği gitmiş, Bakandan ses yok. Çalışmalar devam ediyor diyip gitti. Hep aynı nakarat.  

Bir de sayın Bakan, “Bir yeri afet kapsamı ilan ettiğiniz zaman orada yaşam yok demektir. Orada yaşanmayacak demektir.” Şeklinde bir cümle kullanmış. Neresinden tutsak elimizde kalıyor.

Biz Sayın Bakana izah edelim.

1977 yılında çıkarılmış bir kanun var. İsmi  ‘Tabi Afetlerden Zarar Görecek Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun” Yani 2090 Sayılı Kanun. Bakanın, kendi bakanlığının internet sitesinde mevzuatlar kısmında da ilgili kanunun metni aynen yer alıyor. Bu kanun yangın, yer kayması, fırtına,don, dolu, kuraklık gibi nedenlerle tarımsal ürünleri zarara uğramış çiftçilere yapılacak yardımların miktarını ve şeklini belirlemektedir.Yani bir bölgenin tabii afet kapsamına alınması için, Bakanın dediği gibi orada ‘yaşanmayacak’ demek  değildir. Orada yaşanmayacaksa Devlet kime yardım yapacak? Eğer Bakan ‘herkes açlıktan öldükten sonra’ afet ilan ederiz diyorsa o başka.

Son don olayıyla birlikte, başta  kayısı olmak üzere  Malatya’da üretilen tüm meyveler hatta ağaçlar dalları ve yaprakları yanmıştır. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Malatya’da da buğday, arpa , hububat üreticileri kuraklıktan büyük zarar gördü. Bu durumda çiftçiyi rahatlatan bir açıklama bile yapmadan, kimlerle hangi tarım fuarını gerçekleştiriyorsunuz?Bu şartlarda tarım fuarının bir anlamı kalmış mıdır? Halkı kandırmayı bırakın.

Bir an önce Malatya’nın genelinde tabii afet ilan edilmeli, Üreticilerin kayıpları bir an önce objektif bir şekilde tespit edilerek karşılanmalıdır.Konunun yakından takipçisi olacağımızı belirtiyor, tüm üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" şeklinde konuştu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum