ELİF NİSA

ELİF NİSA

[email protected]

Suizan, Sözlerin En Yalanıdır

27 Ağustos 2018 - 02:54

"Suizandan sakınız. Çünkü zan, sözlerin en yalanıdır." (Buhari)

Peygamberimiz (asm), “hüsnüzan güzel ibadetlerden biridir” ve “başkası hakkında bana kötü bilgi getirmeyin; ben yanınıza hakkınızda iyi düşünerek selim bir kalple gelmek isterim” buyurarak, hüsnüzannın esas olduğunu belirtir.

Müslümanların birbirlerine düşkün olmaları, birbirlerini koruyup kollamaları önemlidir. Fitne çıkaranların, fitne arayanların tarafında olmamaları, fitneye kanmamaları lazımdır. Fâsıktan gelen haberlere itibar etmemek, Allah’ın emrettiği gibi araştırmadan inanmamak gerekir. Müslüman suizandan kaçınmalıdır, hüsnüzan esastır. Müslümana hep hüsnüzanla yaklaşmak, kaybedici değil, kazanıcı olmak gerekir.

Suizan insanı olumsuzluğa yönlendirir, iyimser bakmasını engeller. Kalbi yorar suizan, ruhu kirletir. Kin ve nefrete yönlendirir, düşmanlığı körükler,  muhabbeti bağlarını koparır.

“Suizandan kaçınınız. Çünkü suizan, yalancılıktır. Din kardeşlerinizin gizli işlerini araştırmayınız, kulaklarınızla da takip etmeyiniz. Kardeş olunuz!” (Câmiü’s-Sağîr)

Kur’an’da Hucurat Suresi, 12. ayette, “Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır…” buyrulur. Müslüman, samimi bir Müslümanın bir yanlışını görünce, ona hüsnüzan etmelidir; suizan haramdır. Suizan,  düşmanlıkların kaynağı olan fitneye yol açar. Fitne, toplum için bir felâkettir; birlik ve beraberlik ruhunu bozar. Müslüman, şeytanın kalbine verdiği suizan vesvesesine kanmamalıdır. Kardeşlerinin sözlerini ve davranışlarını hayra yormalı, güzel düşünüp güzel görmelidir.

Kur'an, “insan zayıf yaratıldı” der. Gerçekte zayıf bir varlıktır insan; gerilime, fitneye, fesada, hasede bünyesi dayanmaz. İnsan ancak sevgi ortamında rahat ve huzurlu yaşayabilir. Bunun çözümü de Kur’an ahlakının yaşanmasıdır. Yani hüsnüzan, iyi niyet, affedicilik, barışçılık, kavganın gürültünün ortadan kalkması. Cennet ortamı da böyledir; huzurlu ve güven içindedir.

Zanla hareket edilmez. Dinimizde zan ile hüküm verilmez. Suizan, adı üstünde zandır, kesin bilgi değildir. Değildir çünkü kesinlikten ve delilden yoksundur. İnsanın kendi kendine ürettiği bir vesvesedir, evhamdır.

... Gerçekten zan ise, haktan hiçbir şeyi sağlayamaz. Şüphesiz Allah, onların işlemekte olduklarını bilendir. (Yunus Suresi, 36)

İslam’da sevgi, şefkat vardır, bağışlayıcılık ve hüsnüzan vardır. Hep hayrın ve bereketin, insanları hoşnut eden güzelliklerin üzerinde durma ve onu elde etmeye gayret etme vardır.

“Suizan etmeyin. Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi kardeş gibi sevin, çekiştirmeyin. Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, yardım eder. Onu, kendinden aşağı görmez.” (Buhari, Müslim)

Ayrıca suizan edilen insan her an aynı ahlâkta olmayabilir. Hata yapmış da olsa tevbe etmiş, samimiyetle Rabbine teslim olmaya karar vermiş, O’nun hoşnut olacağı şekilde yaşama ve kendini yenileme çabası içinde olan insana suizan etmek, Allah’a suizan etmek gibi olur. Çünkü Allah tevbeleri kabul edendir ve her an yaratmadadır.

“Allahü teâlâ buyurdu ki: Kulum beni nasıl zannederse, ona zannettiği gibi muamele ederim.” (İ.Ahmed, İbni Hibban)

Allah’a suizan edilmez. Allah’ın aleyhine düşünen rezil olur. Her defasında küçük düşer. Hep Allah’tan yana, hep Allah’ın lehine düşünülür.

Suizan etmek kadar, zannını yaygınlaştırmak da kötüdür. Peygamberimiz(asm)’ın buyurduğu gibi, “Her işittiğini söylemesi, kişiye günah olarak yeter." (Ebu Davud)

“Zan ile, başkasının kötü olduğunu kabul eden, onu gıybet eder, ona dil uzatır. Onu kötü, kendini iyi bilir. Bu da, helâkine sebep olur.” (İhya)

Müslüman, fitneye alet olmaktan ve özellikle de puslu havayı seven, gergin ortamdan aldıkları zevkle ellerini ovuşturanların verdiği kışkırtıcı bilgileri araştırıp-soruşturmadan suizan edip inanmaktan ve yaygınlaştırmaktan kaçınmalıdır. Bizim mecburiyetimiz hüsn-ü zan olmalıdır.

“Hüsnü zan sahibi olması, kişinin kulluğunun güzelliğindendir.” (Hatib)

YORUMLAR

  • 0 Yorum