"Geçmişte yaşanan guruplaşmalar yaşanmadan Öğretim üyeleri hür iradeleriyle sandık başına giderek tercihlerini yaptılar. Kullanılan 739 oydan 359’unu alan Prof.Dr Ahmet Kızılay birinci, Prof Dr. Aysun Bay Karabulut 181 oyla ikinci, Ord.Prof.Dr. Cafer Özkul ise 90 oyla üçüncü sırada yer aldı.
İnönü Üniversitesi Öğretim üyeleri ilk 3 sırayı belirlemiştir. Bundan sonra YÖK’ün da ilk üç adayı Cumhurbaşkanlığının onayına sunması beklenmektedir. Cumhurbaşkanı da 3 adaydan birini Rektör adayı olarak göstermesi görev alanında olmasına rağmen birinci olan adayı Rektör olarak atamasına artık kesin olarak bakılmaktadır.
Doğrusu da öyle olmalıdır. Seçim sonuçlarını kabullenmeyerek, hür iradeleriyle sandık başına giden öğretim üyelerinin kim olduklarından başlayarak sorgulamalar yapmak, olayı amacından saptırmanın artık mantıklı bir yanı olamaz.
İnönü Üniversitesi kararını vermiştir, oyların yarısını alan Prof.Dr. Ahmet Kızılay’ın Rektör olmasının önünü açmıştır. Bundan sonra YÖK’te yapılacak manevraların, siyasi baskı kurmanın hiçbir anlamı yoktur. Prof Dr. Aysun Bay Karabulut’u da tebrik ediyoruz, Fransa’dan Malatya’ya gelen ve aday olan Ord.Prof.Dr. Cafer Özkul’u kutluyoruz. Diğer adayları da.
İyi bir seçim oldu. Gerilme yaşanmadı. Siyasi baskılar sonuç vermedi. İnönü Üniversitesi kararını vermiştir. Bu karara başta adaylarımız olmak üzere tüm Malatya saygı göstermelidir.
Şimdi geleceğe bakmalıyız…
İnönü Üniversitesini Türkiye genelinde sayılır Üniversiteler arasında sokmak için hep birlikte çalışma zamanıdır.
40. Yılını geride bırakmasına rağmen hala kuruluşunu tamamlayamayan İnönü Üniversitesinin aksayan yönlerini, boşalan kadrolarını, açılmayan Fakültelerini, açılan ancak öğretim üyesi olmayan bölümlerini bir an önce tamamlamak için neler yapılır onlara bakalım.
Mevcut Rektör şunu yaptı, bunu yapamadı demenin fazla bir önemi olmasa da gidenin tecrübesinden, birikiminden yararlanılmalıdır. Her şeyden önce de “benim adamım, senin adamın” yaklaşımından kaçınılarak, görevler işin ehli olan kadrolara verilmelidir.
Tabi ki, bir kişiye özel, Rektör yakını, Dekan yakını ya da bizim cemaatin adamı denilerek kişiye özel kadro tahsislerinden uzak durulmalıdır.
Geçtiğimiz aylarda Kahramanmaraş’ta idik, söz döndü dolaştı, İnönü Üniversitesine geldi. Maraşlı dostumuz İnönü Üniversitesi İşletme bölümü öğrencilerini iş adamları ve firmaların tercih etmediğini açıkça söyledi. Nasıl olur dedim, anlattılar. Malatya’da İşletme eğitimi hemen hemen yok gibiymiş. Teorik bilgiler verilip uygulama sıfırmış. Maraş’ta işe İşletme mezunları Sanayi ile birlikte eğitim alıyorlarmış. Her gün Sanayide pişen işletme mezunları okullarında aldıkları eğitimle Türkiye’nin tercih edilenleri olmuşlar.
40 Yıllık İnönü Üniversitesinin yapamadığını Maraş Sütçü İmam Üniversitesi yıllar önce yapmış. Sanayi ile Üniversite işbirliğini sağlayarak tüm mezunlarını büyük ölçüde iş sahibi yapmayı başarmış. Bu nedenle İşletme okumayı tercih eden öğrenciler, Samsun’a Kahramanmaraş’a gitmeye başlamış. Biz ise kısır döngüler içerisinde Üniversitemize vurdukça vuruyoruz.
Artık yeter…
Karar verilmiştir.
Ayak oyunlarına gerek yok…
İnönü Üniversitesine hep birlikte güç verme zamanıdır.
Projelerle, önerilerle, fikirlerimizle göreve gelecek Rektör adayına sonsuz bir şekilde destek olalım.
Aman ha aman… Yağ çekmeyelim, yalakalık asla yapmayalım. Yanlışa yanlış, doğruya doğru, güzele güzel diyelim. Atanacak Rektör adayını yapıcı eleştirilerle her zaman uyaralım.
Üniversitemize sahip çıkalım…"
YORUMLAR