"Yüzde 10'unu çocuklar oluşturuyor"

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Yılmaz Tabel, son yapılan çalışmalarda Türkiye'de yaklaşık 7,5 milyon böbrek hastası olduğunun saptandığını söyledi.

"Yüzde 10'unu çocuklar oluşturuyor"
13 Mart 2018 - 00:02 - Güncelleme: 13 Mart 2018 - 14:06

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Yılmaz Tabel, son yapılan çalışmalarda Türkiye'de yaklaşık 7,5 milyon böbrek hastası olduğunun saptandığını söyledi.

Prof. Dr. Tabel, taş kuşağında bulunmasından dolayı Türkiye'de böbrek taşı, idrar yolu enfenksiyonu gibi hastalarıkların çok görüldüğünü ifade etti.

Türkiye'de böbrek taşı hastalıklarının çok görülmesinin sebebinin beslenme ve genetik nedenlerden kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Tabel, "Ülkemizde insanların daha çok tahıl ürünleriyle beslenmeleri, az sıvı tüketmeleri ve iklimin sıcak olmasından dolayı taş oranın yüksek olmasına neden olmaktadır. Beslenmede özellikle bol sıvı almak, abur cubur, kola, gazlı içecekleri almamak gerekiyor. Ailede varsa böyle rahatsızlıklar, bunları nefroloji, üroloji bölümlerinde takiplerini yapmak gerekiyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Tabel, idrar yolu enfenksiyonlarından korunmanın en önemli yollarından birisinin bol sıvı tüketmek olduğunu kaydederek, özellikle okul çağındaki kız çocuklarının idrarlarını tutmamaları gerektiğini ifade etti.

Okul çağındaki kız çocuklarının idrarlarını tutmalarının idrar yolu enfeksiyonuna sonra taşa daha sonra ise diyaliz hastalığına yol açabildiğini dile getiren Prof. Dr. Tabel, şöyle konuştu:

"Bu gibi önlemleri almakta çok fayda var. Günde en az 5-6 defa idrarlarını yaptırmak gerekir. Kız çocuklarında önden arkaya temizliğine dikkat etmek gerekiyor. Naylon, dar iç çamaşırı giydirmemek gerekir. Her çocuğumuzun bunu yapması böbrek sağlığı açısından çok önemlidir. Bazı çocuklarda dikkat çeken başka bir şey, erkek çocuklarda sünnet derisinin çok dar olmasından dolayı idrarlarını ileriye doğru attırarak yapabiliyor mu? sormak ve gözlemlemek gerekiyor. Biz Müslüman bir ülkeyiz, toplumumuza sünneti öneriyoruz, fimozis dediğimiz bu rahatsızlıkta erken yapılacak bir sünnet ile birçok ciddi problemin önüne geçmiş oluruz. Kızlarda da bunlara benzer ve bu hastalığın karşılığı olan hastalıklar var. Bu tarz hastalıklarda dikkatli olmanın çok büyük faydaları olabiliyor."

Prof. Dr. Tabel, çocuk sağlığının anne karnından itibaren kontrol edilmesi gerektiğine değinerek, "Çocuk anne karnındayken annenin kadın doğum doktorlarına giderek doğum takiplerini yaptırması gerekir. Orada böbreklerin değerlendirilmesi yapılır. Eğer böbreğinde bir genişleme herhangi bir kist gibi durumlar varsa bunları üroloji ve nefroloji bölümüyle birlikte takip etmeleri gerekir. Bu tür durumlarda altta yatan daha ciddi böbrek problemleri olabiliyor. Bunlarda gözden kaçabilir, ileride diyaliz hastalığına yol açabilir. Bunlara mutlaka dikkat etmek ve doğumdan sonrada nefroloji, üroloji merkezlerine gidip ultrasonla diğer tetkiklerle birlikte değerlendirmek gerekir" ifadelerini kullandı.

"Böbrek Hastalarının Yüzde 10'unu Çocuklar Oluşturuyor"

Erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da böbrek hastalıklarının çok sıklıkla görülmekte olduğunu belirten Prof. Dr. Tabel, konuşmasına şöyle devam etti:

"Yapılan son çalışmalar Türkiye’de 7 buçuk milyon böbrek hastası olduğunu gösteriyor. Yaklaşık bunun yüzde 10’unu çocuklar oluşturuyor. Bunun içerisinde böbrek taşlarından idrar yolu enfeksiyonuna, diyaliz hastasından nakil sırası bekleyen hastalara kadar pek çok hastalık var. Erişkinlerde en sık şeker ve tansiyon hastaları olmalarından dolayı böbrek hastası oluyorlar. Çocuklarda bu sebepler daha az. Günümüzde çok yaygınlaşan kötü beslenme alışkanlıkları tuzlu, abur cubur yemek, sıvı almamak, kola, gazlı içecekler zararlı maddelerdir. Bunları tüketmek en önemli sebeplerin başında gelir. Çok basit koruyucu önlemler alabiliriz. Bütün dünyada böbrek hastalarının diyalize girmesinin sebebi doğuştan gelen böbrek hastalıklarının olmasıdır. Bunların erken saptanıp önleminin alınmamasından dolayı çocuklarda böbrek yetmezliği hastalığı baş gösteriyor."

"TÖTM'de 200 Civarında Böbrek Nakli Gerçekleştirdik"

Prof. Dr. Tabel, Turgut Özal Tıp Merkezinde çocuklarda yetişkinlere oranla onda biri kadar böbrek, karaciğer, kornea ve diğer nakillerin yapılabildiğini ifade ederek, "Böbrek nakline başladığımızdan beri 5-6 yıllık süreçte 200 civarında böbrek nakli gerçekleştirdik. Yılda 40-50 böbrek nakli yapılır. Bunların 50'den 5'i çocuk böbrek naklidir” şeklinde konuştu.

Türkiye'de bilgi eksikliği, ön yargılar ve yanlış inanışların organ bağışının toplumda istenilen düzeye ulaşmasının önündeki en büyük engeller olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Tabel, "Gördüğüm kadarıyla organ bağışı adına yapılan çalışmalarda bir artış yok. Mesela dikkatimi çeken, özellikle beyin ölümü gerçekleşmiş hastalarda organını bağışlasa birçok hastaya can verecek. Turgut Özal Tıp Merkezinde yoğun bakımlardaki ağır hastalar izlenir. Bazı hastalar hayatını kaybedebilir. Beyin ölümü gerçekleşir. Aileler organ bağışını kabul etseler, bu durum birçok hastaya umut olacaklardır" diye konuştu.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum