İBRAHİM GÖÇMEN

İBRAHİM GÖÇMEN

[email protected]

" Bu gidişe rızamız değil itirazımız var "

23 Eylül 2018 - 23:04

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkede Kriz yok bakmayın siz onlara manipülasyon yapıyor sizlerin kafasını karıştırıyorlar mealinde bir açıklama yaptı.

Bu ülkede yaşayan onlarca binlerce insanla görüşüyor konuşuyoruz bu toplumun çok büyük bölümü gelişmelerden oluşumlardan kur fiyatlarının yükselişinden kirli savaştan şehitlerin gelmesinden savaşlardan velhasıl son zamanlarda ki her türlü kargaşadan huzursuz, güvensiz, tedirgin dolayısıyla bu stres ile yaşamak istemiyor.

Böyle yaşamaya razı değil itirazları var ancak kimi kime şikâyet edecekler onu da bilmiyorlar.

Bu nedenle bir elin nesi iki elin sesi var misali birleşelim bütünleşelim.

Gücümüzü gücümüze katalım bir birimize ses verelim ancak o zaman belki sesimizi bir yerlere duyururuz belki o zaman zorlukları nispeten de olsa aşarız.

Hep beraber birleşelim.

Asgari müşterekimiz Bu ülkenin bu bayrağın sahibi olarak hareket etmek.

Bizler Türkiye de yaşayan ve AKP, CHP, HDP, MHP,  İYİ parti ve oy alma potansiyeli anlamında ufak partilere de oy veren bütün halklar Türk, Kürt, Ermeni, laz, Süryani, Müslüman,  Alevi,  Sünni, İnançlı, inançsız bütün yurttaşlar yüksek sesle barış ve huzur içerisinde yaşamak istiyoruz.

 Biz toplum olarak yüksek sesle bizi yönettiğini sananlara hep birlikte yüksek sesle sadece ülkemizin geleceği için yüksek sesle seslenelim seslenmeliyiz.

Biz her alan da BARIŞ İstiyoruz demeliyiz diyebilmeliyiz.

Barış ve huzur içerisinde yaşayacağımız bir Türkiye istiyoruz…

Barışın olduğu yerde savaş olmaz zaten bizimde derdimiz savaşsız bir Dünya savaşsız bir demokratik laik hukuk devleti olan Türkiye.

Her gün şehit her gün ölümle iç içe olmak istemiyoruz. Kim kimi niçin öldürüyor?

Ne darbe ne vesayet ne diktatör ne de nereden gelirse gelsin kim yaparsa yapsın Terör istemiyoruz. Her türlü terörü darbeyi vesayeti ve diktatör el zihniyeti düşünceyi şiddetle ve nefretle kınıyoruz..

Yüz yıllardır bir kardeş gibi yaşayan bizler Düşmanlaşarak cepheleşmek bölünmek dost ve akrabalıklarımızı kaybetmek istemiyoruz.

Bu ülkede kadınlarımız bir zamanlar Türban taktığı için hırpalandı son zamanlarda tecavüz ve cinayetlerle karşı karşıyalar. Örtündükleri içinde şort giydikleri içinde hırpalanan kadınlarımız olmasın kadınlarımıza kızlarımıza sahip çıkalım onları korku içerisinde yaşatmayalım.

Kadın Erkek hepimiz insanız insan gibi inançlarımızı dinimizi mezhebimizi kültürümüzü dilimizi özgürce eşit yurttaşlık temelinde yaşamak için birleşmeli bütünleşmeliyiz.

Bu ülkede demokrasi için demokratik parlamenter sistemin yeniden daha da demokratikleşerek gelmesi için birleşelim.

Güçler ayrılığı Yasama yürütme ve yargının çağdaş özgür tarafsız çalışması bütün vatandaşlara aynı gözle bakması için birleşelim bütünleşelim.

Ülkemizin son haline bakıyoruz güçler ayrılığı diye bir şey kalmamış yasama da yürütme de yargıda tek elden idare ediliyor.

Parlamenter sistem yok edildiği için yasama ve yürütme sözde kalmış durumda yargı da hakeza kimin nerede ne zaman ve ne ile suçlandığı belli olmadan insanlar neden suçlandığını dahi bilmeden kim için kim adına hangi hukuka göre karar verilen mahkemelerce tutuklanmak hapse atılmak darbe ile terörle hiçbir ilgisi olmadan yalan yanlış ihbar ve suçlamalarla sahte delillerle sorgusuz sualsiz yıllarca yatmakla birlikte işinden gücünden olmak meslekten ihraç edilmek açlığa da mahkum edilmek işim en garip tarafı Barış diyince terörist mağduriyet diyince hain ilan edilmek istemiyoruz biz bu keyfi uygulamalarla çocuklarımızın eğitimlerinin aksamasını gençlerin sokaklarda kötü ve çirkin işlere bulaşmasını istemiyoruz.

Kısaca Eyy bizi yönetip yönlendirdiğini sanan siyasetçiler yöneticiler bürokratlar bakanlar başbakanlar biz bu ülkenin halklarıyız Bizler ülkesini bayrağını seven her türlü teröre haksızlığa hukuksuzluğa adaletsizliğe yolsuzluğa yokluğa karşı savaş açan Barış içerisinde tüm halkların dost olarak eşit yurttaş olarak yaşamak isteyen vicdanlı merhametli insanlarız halklarız

Bu ülkeyi yönetip  yönlendirenler bizi yönettiğini sanalar ülkemizin sosyal, siyasal ve ekonomik durumu çok kötü idare ediliyor ve ülkemiz freni patlamış araç gibi sonucu belli olmayan bir yere doğru gidiyor.Yani binmişiz bir alamete gidiyoruz kıyamete..

Bu nedenle hiç zaman kaybetmeden bu frene bir çözüm bulmak ve önce bu kötü gişata dur demek sonrada ülkemizin geleceğini kurtarmamız bayrağımızı göklerde indirmeden yaşamamız mutlaktır şarttır.

Sizler şu ya da bu şekilde sözde seçilerek bir yerlere geldiniz. Şu ya da bu şekilde seçilmek isterken bile bizlere vaatleriniz olmuştu vardı

Örneğin

Sizler halkları sindirmek özgürlükleri yok etmek barışı değil savaşı desteklemek ekonomik olarak çok büyük sıkıntıların olacağını vaat etmediniz. Tam aksine Türkiye de yaşayan ve hiçbir ayırım yapmadan Vatandaşları her alanda barış özgürlük huzur içerisinde yaşatmayı vaat ettiniz ancak bu vaatlerinizin hiç birini tutmadığınız gibi tam tersi Barışı özgürlükleri OHAL ve KHK lar ile yok ettiniz. Bölgede yani ülkemizin hemen sınırında canlı bir savaş hüküm sürmekte ülkenin içerisinde kur farkıdır şudur budur derken ekonomik bir savaş sürmekte ve her şey en az %50 zamlı alım gücü yok denilecek kadar azaldı.

Okulların açıldığı şu günlerde veliler perme perişan işçi köylü memur emekli perişan KRİZ yok diyorsunuz ancak öyle bir kriz var ki bir tek size yaklaşmıyor diğer tarafları yakıp yıkıyor.

Size ve çevrenize tesir etmesi mümkün değil çünkü kur sizi etkilemiyor

Ülkemiz Dünyanın en güzel coğrafyasında dünyanın bütün nimetleri ile dolu olarak ayakta bu güne kadar durdu.Yer altı ve yer üstü zenginlikleri ile bizi ilelebet besleyecek yaşatacak topraklarımız vardı..

Ancak son on beş senedir bütün üretim araçları kurumları toprakları madenleri tek tek satıldı ve üretimden düştük.

Dolayısıyla da üretmeden tüketen bir toplum olduk.

Üretmeden tüketen yöneticilerimizin de saraylar da yaşaması israfın en üst seviyeye çıkması yoksulun tamamen bitmesine bir avuç kalburüstü adama da krizin hiç yaklaşmaması nedeniyle mutluluklar yaşaması son durumumuzu ortaya çıkarmıştır.

İşte bu nedenle ezilen ötekileştirilen fakirleştirilen halkımız adına diyoruz ki;

Bu kötü ve meçhul gidişe rızamız değil itirazımız var 

YORUMLAR

  • 0 Yorum