İnönü Üniversitesinde Malatya yerel basınının emeği vardır.
Üstatlarımız ve meslektaşlarımız Malatya’ya bir Üniversite kurulması için 1960 yılından itibaren yazmaya başlamışlardır. Av. Hayrettin Abacı’nın Üniversite kurulması için verdiği mücadele basın tarihimizde yerini almıştır. Bu nedenle “İnönü Üniversitesini Malatya yerel basını kurdurmuştur” diye de hep söyler ve yazarız.
İnönü Üniversitesi Malatya’nın göz bebeğidir, korunması ve kollanması gereken kurumların başında yer alır. Üniversite hakkındaki her olumsuz haberden etkileniriz, her olumlu gelişmeden de gurur duyarız.
Malatya Gazeteciler Cemiyeti olarak bir yıl önce planladığımız ve pandemi nedeniyle bir türlü gerçekleştiremediğimiz ziyareti Yönetim Kurulundaki arkadaşlarla birlikte nihayet gerçekleştirdik, Üniversitemizdeki gelişmeleri Rektör Prof.Dr. Ahmet Kızlay’dan bizzat dinledik.
Önce bir müjde verdi. Yıllardır yapılması için projeler hazırlanan Diş Hastanesi için ihale sürecinin tamamlandığını, firma tespitinin yapıldığını anlattı ve İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesinin ihtiyacı olan Diş Hastanesine de 2023 yılında kavuşacağını anlatırken gözleri parlıyordu.
Karaciğer Enstitüsü, Onkoloji Hastanesi derken Diş Hastanesi de yakın zamanda hizmet vermeye başlayacak. Bu nedenle çok mutluydu Rektör Kızılay.
Sonra geçmişi hatırlamaya başladık. Yıllar önceydi Malatya’da Diş Hastanesi olmadığı için hastalar Diyarbakır Dicle Üniversitesi Diş Hastanesine sevk ediliyordu. Otobüsle erken saatlerde Diyarbakır’a varacaksın, hasta kabulleri yaptıktan sonra sıraya gireceksin, güç bela muayene olduktan sonra da sana 3-4 yıl sonrasına gün vereceklerdi. Bekle babam bekle ki yıllar geçe.
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi bünyesinde Diş Hastanesi hayata geçiriliyor. İhtiyaca cevap vermeyen mevcut bina Tıp Fakültesine devredilecek, Diş Hastanesi 2023’de kendi binasına taşınacak.
Bir kez daha mutlu olduk.
Pandemi süresince de İnönü Üniversitesi başarılı bir mücadele verdi. Kanser dahil diğer hastalara bir süre hizmet verilemese de Covid-19 Hastalarına önemli hizmetler verdi. Salgını önleme konusunda üzerine düşeni başarıyla yaptı.
Malatya’ya gelen hastaların yarısının Malatya dışından geldiğini açıkladı. Bir kısmının ise yurt dışından geldiğini özellikle belirtti. Pandemi nedeniyle hasta sayısının düşmediğini aksine artış yaşandığını anlattı.
Turgut Özal Tıp Merkezinin 2020 yılına kadar olan tüm borçlarını ödediklerini vurguladı. Önemli gelişmelerdi bunlar. Görevini yerine getiren bir yönetici edasıyla gelişmeleri sıraladı.
Laf döndü dolaştı, Üniversite Kampüsüne giriş sıkıntısına dayandı. Hatta biz değil kendisi konuyu açtı:
“Üniversitenin güvenliği konusunda yılda birkaç toplantı yapılıyor. Bizde buna katılıyoruz, Üniversite’ye girerken kontrollü bir giriş olması gerekiyor. Tıp Merkezi tarafından girişleri kontrol altına alacak sistem ve uygulamalar hayata geçirilecek. Burada bir sıkıntı yok. Ancak, Üniversitemize ait bir restoran ihale kanunu kapsamında geçmiş yıllarda kiraya vermiştik. İşletmeci kira ödemeyince sözleşmesini fes ettik ve tahliye etmesi için yargıya başvurduk. Pandemi nedeniyle de kiracının tahliyesi konusunda bir şey yapılamadı. Şimdi restoranın işletmecisini tahliye etmesini bekliyoruz. Sözleşmedeki hükümleri yerine getirmeyen işletmecinin buna rağmen ticari faaliyetini sürdürmesine de izin veremeyiz. Üniversitemiz alacakları için dava açtık o yürüyor. Restorana gelmek üzere kampüse giriş yapmak isteyenlere de izin vermiyoruz. Mesele bundan ibarettir. Kiracı olan bir işletmecinin tahliyesi söz konusudur.”
Yani “Üniversiteye vatandaşlar giremiyor” diye çıkarılan söylentilerin nedenini de Rektörümüzden dinledik.
Üniversiteye vatandaşların giriş ve çıkışlarında bir sorun yok.
Ama Restorana gidiyorum derseniz kampüse alınmıyorsunuz.
Nedeni de ihaleye uymamak. Uymayınca da tahliye etmeniz kaçınılmaz.
Biz neler gördük neler. Üniversitenin kafeterya, market, otopark gibi işletmeleri bir zamanlar Efsane Malatyaspor’a verilmişti. Karşılığında bir okul binası yapın diye. O zaman Malatyaspor Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “okulu yapmam kira da vermem” diyerek isyan çıkardı. O zamanın Rektörü, yargıya gitti, Malatyaspor’a oluk gibi para akıtan tesisleri 3 ayda yeniden alarak, Avukatını ve tüm çalışanlarını kampüsün dışına attı. Ve o zaman Malatya basınına da bir açıklama yaparak “Üniversite tesislerinden 7 trilyon liralık gelir elde eden Malatyaspor yönetimi kira karşılığı olan okulu da yapmamıştır” demişti.
O nedenle Üniversite de kira ödemeden kalmanın şansı yoktur.
Yakında yargı gereğini yapar.
Üniversiteden mutlu ayrıldık, Hocamıza yakın ilgisi nedeniyle teşekkür ettik.
Üstatlarımız ve meslektaşlarımız Malatya’ya bir Üniversite kurulması için 1960 yılından itibaren yazmaya başlamışlardır. Av. Hayrettin Abacı’nın Üniversite kurulması için verdiği mücadele basın tarihimizde yerini almıştır. Bu nedenle “İnönü Üniversitesini Malatya yerel basını kurdurmuştur” diye de hep söyler ve yazarız.
İnönü Üniversitesi Malatya’nın göz bebeğidir, korunması ve kollanması gereken kurumların başında yer alır. Üniversite hakkındaki her olumsuz haberden etkileniriz, her olumlu gelişmeden de gurur duyarız.
Malatya Gazeteciler Cemiyeti olarak bir yıl önce planladığımız ve pandemi nedeniyle bir türlü gerçekleştiremediğimiz ziyareti Yönetim Kurulundaki arkadaşlarla birlikte nihayet gerçekleştirdik, Üniversitemizdeki gelişmeleri Rektör Prof.Dr. Ahmet Kızlay’dan bizzat dinledik.
Önce bir müjde verdi. Yıllardır yapılması için projeler hazırlanan Diş Hastanesi için ihale sürecinin tamamlandığını, firma tespitinin yapıldığını anlattı ve İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesinin ihtiyacı olan Diş Hastanesine de 2023 yılında kavuşacağını anlatırken gözleri parlıyordu.
Karaciğer Enstitüsü, Onkoloji Hastanesi derken Diş Hastanesi de yakın zamanda hizmet vermeye başlayacak. Bu nedenle çok mutluydu Rektör Kızılay.
Sonra geçmişi hatırlamaya başladık. Yıllar önceydi Malatya’da Diş Hastanesi olmadığı için hastalar Diyarbakır Dicle Üniversitesi Diş Hastanesine sevk ediliyordu. Otobüsle erken saatlerde Diyarbakır’a varacaksın, hasta kabulleri yaptıktan sonra sıraya gireceksin, güç bela muayene olduktan sonra da sana 3-4 yıl sonrasına gün vereceklerdi. Bekle babam bekle ki yıllar geçe.
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi bünyesinde Diş Hastanesi hayata geçiriliyor. İhtiyaca cevap vermeyen mevcut bina Tıp Fakültesine devredilecek, Diş Hastanesi 2023’de kendi binasına taşınacak.
Bir kez daha mutlu olduk.
Pandemi süresince de İnönü Üniversitesi başarılı bir mücadele verdi. Kanser dahil diğer hastalara bir süre hizmet verilemese de Covid-19 Hastalarına önemli hizmetler verdi. Salgını önleme konusunda üzerine düşeni başarıyla yaptı.
Malatya’ya gelen hastaların yarısının Malatya dışından geldiğini açıkladı. Bir kısmının ise yurt dışından geldiğini özellikle belirtti. Pandemi nedeniyle hasta sayısının düşmediğini aksine artış yaşandığını anlattı.
Turgut Özal Tıp Merkezinin 2020 yılına kadar olan tüm borçlarını ödediklerini vurguladı. Önemli gelişmelerdi bunlar. Görevini yerine getiren bir yönetici edasıyla gelişmeleri sıraladı.
Laf döndü dolaştı, Üniversite Kampüsüne giriş sıkıntısına dayandı. Hatta biz değil kendisi konuyu açtı:
“Üniversitenin güvenliği konusunda yılda birkaç toplantı yapılıyor. Bizde buna katılıyoruz, Üniversite’ye girerken kontrollü bir giriş olması gerekiyor. Tıp Merkezi tarafından girişleri kontrol altına alacak sistem ve uygulamalar hayata geçirilecek. Burada bir sıkıntı yok. Ancak, Üniversitemize ait bir restoran ihale kanunu kapsamında geçmiş yıllarda kiraya vermiştik. İşletmeci kira ödemeyince sözleşmesini fes ettik ve tahliye etmesi için yargıya başvurduk. Pandemi nedeniyle de kiracının tahliyesi konusunda bir şey yapılamadı. Şimdi restoranın işletmecisini tahliye etmesini bekliyoruz. Sözleşmedeki hükümleri yerine getirmeyen işletmecinin buna rağmen ticari faaliyetini sürdürmesine de izin veremeyiz. Üniversitemiz alacakları için dava açtık o yürüyor. Restorana gelmek üzere kampüse giriş yapmak isteyenlere de izin vermiyoruz. Mesele bundan ibarettir. Kiracı olan bir işletmecinin tahliyesi söz konusudur.”
Yani “Üniversiteye vatandaşlar giremiyor” diye çıkarılan söylentilerin nedenini de Rektörümüzden dinledik.
Üniversiteye vatandaşların giriş ve çıkışlarında bir sorun yok.
Ama Restorana gidiyorum derseniz kampüse alınmıyorsunuz.
Nedeni de ihaleye uymamak. Uymayınca da tahliye etmeniz kaçınılmaz.
Biz neler gördük neler. Üniversitenin kafeterya, market, otopark gibi işletmeleri bir zamanlar Efsane Malatyaspor’a verilmişti. Karşılığında bir okul binası yapın diye. O zaman Malatyaspor Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “okulu yapmam kira da vermem” diyerek isyan çıkardı. O zamanın Rektörü, yargıya gitti, Malatyaspor’a oluk gibi para akıtan tesisleri 3 ayda yeniden alarak, Avukatını ve tüm çalışanlarını kampüsün dışına attı. Ve o zaman Malatya basınına da bir açıklama yaparak “Üniversite tesislerinden 7 trilyon liralık gelir elde eden Malatyaspor yönetimi kira karşılığı olan okulu da yapmamıştır” demişti.
O nedenle Üniversite de kira ödemeden kalmanın şansı yoktur.
Yakında yargı gereğini yapar.
Üniversiteden mutlu ayrıldık, Hocamıza yakın ilgisi nedeniyle teşekkür ettik.
YORUMLAR