ELİF NİSA

ELİF NİSA

[email protected]

Kadın

15 Aralık 2019 - 14:05

Ahir zamandayız ve Deccaliyetin en azgınlaştığı dönemi yaşıyoruz. Kadınlar bugün adeta bir ucunda ateizm, diğer yanında yobazlık bulunan çift taraflı bir kıskaç içinde. 

İnsana değer vermeyen ve insanı gelişmiş bir hayvan olarak gören materyalist zihniyet ve diğer yandan dinlerle alakası olmayan, kadını ‘yarım akıllı’ olarak gören bağnaz zihniyet ortadan kalkmadıkça bunlar yaşanacak. Bu zihniyetler uzun bir süreçte bu hale geldi. Bunu görmezden gelmenin, kınamanın ve yakınmanın haricinde, fiili olarak bu zihniyete karşı fikri mücadele etmeyen herkesin bu zihniyetin gelişmesinde payı var. Kınamak tarihte hiç bir sorunu çözmedi, mücadele etmek gerekiyor. 

İslâmiyet’in, kadınları eve hapsettiği, ikinci plana attığı gibi suçlamaların faturası hep Kur’an’a çıkarıldı. İnsanların yanlış uygulamaları ve yobaz zihniyetlerin görüşleri yalnızca kendilerini bağlar. Bizler için örnek Kur’an’da söz edilen cesur kadınlardır, peygamber eşleri olan kutlu annelerimizdir, üreten, savaşa katılan, sağlık hizmeti veren sahabe kadınlardır. 

Günümüzde birlikteliklerin temeli genellikle karşılıklı çıkar ilişkilerine dayanıyor. Sevgi, kaynağını Allah sevgisinden almadığı için evlilikler, zamanla hem kadın hem de erkek için ıstırap haline geliyor, birbirleri olmadan yaşayamayacaklarını söyleyen çiftlerin sevgisi, bir süre sonra, şiddetli kavgalarla, karşılıklı suçlama ve hakaretlerle sona eriyor.

Kadına yapılan eziyet ve kadını arka plana itme, sevgiden doğan kıskançlık ya da koruma olarak açıklansa da gerçekte sevgi ve saygı eksikliğidir. Gerçekten seven insan, şiddet kullanmak şöyle dursun annesinin, karısının, kızının, kız kardeşinin rahatını ve huzurunu sağlamaya çalışır.

Kur’an’ın, hep kadını savunan bir üslûbu vardır. Allah her durumda kadının korunması yönünde hüküm koyar. Bütün ağırlık erkeğin üzerindedir. Ancak günümüz sistemi erkeği korumaya, kadını da koruma adı altında ezmeye yöneliktir.

Özellikle kadınların kocaları üzerindeki meşru hakları ve sorumluluklarından söz ediliyor olması yalnızca Kur'an'ın indirildiği dönem değil, bugün için bile çok önemlidir. Yıllardır kadın hakları için mücadele veren sivil toplum kuruluşları, feminist hareket, dernekler bir çözüme ulaşamamış iken Kur'an kadına hakkını verir. Kadın sorunlarında çözüm Kur'an ahlâkıdır. Bu ahlak hayata geçtiğinde kadın-erkek hakları diye bir ayrım olmayacak, bunun adı insan hakları olacaktır.

Kur’an ahlâkı derken, Allah’ın tarif ettiği güzel ahlâktan söz ediyorum. Allah’tan korkup sakınan, asıl hedefi Allah’ın rızası olan, Allah’ın yasakladığı ve rızasına aykırı olan şeyi yapmaya çekinen, O’un sınırlarını koruyan, “İnsanlar ne der?” değil, “Allah ne der?” düşüncesiyle hareket eden, güç ve imkânına değil sadece Allah’a güvenen, Kur’an ayetleri Allah’a olan sevgisini ve korkusunu artıran, şeytanı ve yandaşlarını düşman edinen, kötülüğü iyilikle uzaklaştıran, emanete ihanet etmeyen, güvenilir, sözüne sadık, vefalı, adaletli, alçakgönüllü, öfkesine kapılmayan, cesur ve kararlı, duyguları ve nefsine göre değil aklı ile hareket eden, sabırlı, tevekküllü, fedakâr, zanla kusur araştırmayan, insanlara güzellikle davranan, kadınları koruyup-gözeten, sözün en güzelini söyleyen, merhametli, yumuşak huylu, kendi aleyhine de olsa adaletli olan, suçsuz bir insanı öldürmenin insanlığı öldürmek gibi olduğunun ve ahirette Allah huzurunda yapayalnız hesap vereceğinin bilincinde olan insanların ahlâkından…

İşte bu ahlâk gerçek anlamda yaşandığında, toplum huzur bulur, bireyler arasındaki ayırım ortadan kalkar. Kadın, erkek, zengin, yoksul olmanın ya da yaşın bir önemi olmaz. Çünkü makam, mevki, mal-mülk, hayat şekli değil insanın yaptığı iyi ve güzel işlerdir önemli olan. 

Kur’an, kadını koruma altına alır, toplumda olması gereken saygın yeri işaret eder. Tüm bunlar Allah’ın kadınlar üzerindeki sonsuz rahmetidir. Kadını kimse işitmese de Allah işitir.

Kadın ve erkek fizikî anlamda birbirlerinden farklı yapılara sahiptirler. Ancak kadının fizikî olarak daha güçsüz olması, onun toplumda erkekten daha az değer görmesi için bir gerekçe olamaz.

Kadın şefkat ve merhamet hazinesidir. Kadınlar, annelik duyguları nedeniyle sevgiyi en güzel şekilde dışarıya yansıtırlar. Üzerlerinde Allah’ın birçok ismi tecelli eder. En çok da Rahman, Rahim, Rauf ve Latif isimleri…

“Kadınlar konusunda Allah’tan korkun. Çünkü sizler onları Allah’ın emanetiyle aldınız.” Hz. Muhammed (asm) (Şir’a)

Biz inananlar için kıstas Kur’an’dır, ömrü boyunca tek bir kadına elini kaldırmamış olan sevgi peygamberi(asm)’ın uygulamalarıdır. İnsanlar arasında gerçek Kur’an ahlâkının yaygınlaşmasının, kadınları zor durumda kalmaktan, aşağılanmaktan ve mağdur olmaktan kurtaracak tek çözüm olduğu açıktır.

Allah'ın, Kur'an'da tarif ettiği gibi donanımlı, özverili, asil, hoşgörülü, hayır gözüyle bakan bir anlayışa sahip olan Müslümanlar Materyalizmi, bağnazlığı ve onların put sistemlerini yok edecek, kadını içinde nefes alamadığı kıskaçlardan kurtaracaktır... Duamız olsun.

YORUMLAR

  • 0 Yorum