Yeni Malatyaspor sahasında mağlup…Futbolcularımız kazanmak adına hiç bir şey yapmadı. Azuka kırmızı kart görmek için adeta kendini yırttı. Hakemler evlere şenlik. Stadda tek olumlu sevindirici olay ise her zamanki gibi taraftar…
Geçtiğimiz hafta içi takımımızda yaşanan olaylar vahimdi. Antrenmana çıkmayan futbolcular ve akabinde bazı yöneticiler tarafından “doğum günü” olması münasebetiyle çıkılmadığı beyan edilen, ve o günden bugüne fısıltı gazetesinin dedikodularının ardı arkasının kesilmemesi. Kimisi futbolcuların alacaklarının ödenmemesi. (Bu dedikodu için yöneticilerden birisi çıkıpda ,Allah rızası için açıklama yapmadı), Kimisi maç başı prim almadıkları..Yani adı dedikodu, aldı başını gitti..Taki maçın olduğu dakikaya kadar…
Bu maç kazanılsaydı, herkes gibi bizlerde play of için ümitvar olacaktık. Ve heyecanlanacaktık. İç ve dış saha maçlarında takım her daim 12 nci adamlarla oynayacaktı kalan maçlarda. Bu dakikadan sonra sanırım bu olayda gerçekleşmeyecek. Duyumlarımız çok ciddi. Ve akabinde prim için takımı perişan eden futbolculara ne demeliyse bende o denli içimden geçiriyorum o güzelim sözleri. Anladık kardeşim , ekmek paranızı ayaklarınızla, kafanızla karşılıyorsunuz. Yahu azıcıkta nefis,onur olsun şu futbolcularda.Ligin başından itibaren zaten söylüyoruz, Başkan ve yönetim profesyonel anlamda bir icraatları yok. Bu işi amatör ruhuyla yönetemezler demiştik. Demekki Başkan ve yönetim bu futbolculara güvende verememiş. Güven verselerdi zaten, şu maçı ölüm kalım maçı olarak görürlerdi . Futbolcuların bu maçda anlaşıldı ki yönetime bir mesaj göndermiş olmasıydı. Nedir bu mesaj derseniz, “söz verdik lig de kaldık. Sizde son maçlarımızda primlerimizi artırın mesajları.”
Kendimden örnek vereyim .24 senelik kamuda çalışan bir kardeşiniz olarak, aylarca maaş alamadık, senelerce sözleşme alamadık. Ama biz yine çalıştık. Ve alacağımızı alamdıysak da, biliyoruz ki karşımızda kocaman bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Biliyoruz ki devlet çalışanlarını mağdur etmez. Biliyoruz ki devletimiz sorunlarımıza mutlaka bir çare olur. Bu nedir bekleyişimiz. Kocaman bir “GÜVEN” anlamına gelir. İşte burada anlatmak istediklerim Başkan Adil Gevrek ve ekibinin futbolculara olan güveni veremeyişinden kaynaklandığıdır.
Altınordu karşısında takımda ayakta kalan sadece MBA’ydı. Umut Nayır döküldü sahada. Tek tek yazmaktansa futbolcular bu maçı almak için hiç bir şey yapmadı. Evet doğrudur hakemler komple yıkım ekibiydi eyvallah. Nitekim gelen golde defalarca izlememe rağmen ofsayt olduğuda bir gerçek.Tamam tamamda bizim takım ne yaptı. Sadece İrfan Buz saha kenarında hakemlerle ve futbolcularıyla uğraştı durdu. Oyuna müdahele etti ve müdahelelerinde akılcıydı. Yalnız dedik ya mağlup olmak ve yönetime bir mesaj göndermek isteyen futbolcular, mesajlarını en iyi şekilde göndermiş oldular.
Maç bitiminde ise tatsız olaylar yaşandı. Protokol ile taraftar arasında yaşanan kriz nasıl sonuçlandı bilmiyoruz maç sonrası. Olmaması gereken hadiselerdi. Hakeme olan tepki taraftarlar tarafından haklıydı ama bu tepki sadece tezahüratlarla olmalıydı. Seyircisiz ve para cezasının geleceğini bile bile hakeme karşı atılan cisimler, mutalak gözlemci tarafından rapor edilmiştir. Buda takımıza ceza demektir. Taraftarlarımız özellikle kapalı tribündekiler daha dikkatli olması gerekirdi. Ama olan oldu.Daha bu satten sonra kimse bana play of demesin…Ligde kaldık diyebiliriz. Onursal Başkan Ahmet Çakır ve ekibi artık önümüzdeki sezonun planını acilen yapmalı. Takımı futboldan anlayan yönetime teslim etmeli vesselam….
YORUMLAR