VAHAP GÜNER

VAHAP GÜNER

[email protected]

Kangal'da Doktor Balıklar

21 Mayıs 2017 - 19:30

Ali Cengiz ile yolculuk yapmak ayrıcalıktır.

Konu Yeni Malatyaspor olunca, şampiyonluk maçı da Sivasspor ile oynanıyorsa Sivas’a gitmemek olmazdı.

Sivas denince de ilk aklımıza gelen Kangal daki hastalıkları tedavi eden Balakların bulunduğu Kaplıca idi.  Ali Cengiz kaplıcanın patronu Fuat Ünsal’ı tanıyordu, Remzi Hayta 25 yıl önce gitmiş görmüştü.

Ben sadece basından okuduklarımla Kaplıca hakkında bilgi sahibi idim.

Malatya’dan Gürün’e oradan dan da Kangal Balıklı Kaplıcalarına vardığımızda saat gece 22.00’yi bulmuştu. Yerleşme faslının ardından özel bir havuzda balıkların neler yaptığına tanık olduk.

Önce ayaklara üşüştüler, sonra ufacık darbelerle yukarılara omuzlara kadar sardılar.

Su sıcaklığı 35 derece… Sıcak suda yaşayan Dünyanın tek kaplıcasında balıklarla baş başa kaldık.  Gece yarısına kadar vücudumuzu tıklatan balıkları yakından izledik.

Kaplıca da yaşayan balıklara “Doktor “ deniyordu. Hastalar ise havuza giren vatandaşlardı. Tıp Bilimi ve Uzman kuruluşlarda Doktor Balıkların tedavisini öneriyor ve destekliyor.

Tamamen doğal ortamda yerden kaynayarak çıkan sıcak suların bulunduğu her yere havuz yapılmış. Tam 10 adet balıkların tedavi yaptığı havuz var. 300 kişinin kalacağı otel ve tesisiler bulunuyor.  Kaplıca suyunun sıcaklığı 36-37 Co olup, toplam debisi 130 lt/sn.dir. Kaplıca suyu romatizma, sinir, kırık-çıkık, deri, egzama, böbrek ve sedef hastalıklarına iyi geldiği ifade ediliyor. 

Kaplıca suyu içerisinde en büyüğü 10 cm. boyunda olmak üzere çok sayıda balık yaşıyor. Bu balıklar Cyprinide denilen sazangillerden. Ayrıca Cyprinion Macrostamus diye bilinen “Beni balığı” ve Garra rufa da denilen “Yağlı balık” türünde olduğu belirtiliyor.  Yöre halkının kutsal saydığı bu balıklar havuza girenlerin vücutlarındaki yara ve sivilcelerinin kabuklarını yiyerek, kaplıca suyu ile de soyulan yaraların ilişkisini sağlamaktadır.

Bu nedenle Kangal Balıklı Kaplıcası ülkemiz termal kaplıcaları içerisinde kendine özgü bir yeri vardır. Dünya da bir benzeri yoktur. Kangal Balıklı Kaplıca; ilmi ve tıbbi bir mucizeyi özellikle de "Sedef Hastalığını tedavi ederek" göstermektedir. 36-37 derece sıcaklıktaki kaplıca suyunda bulunan balıkların mucizevi bir şekilde tedavi yöntemi uygulaması bu kaplıcanın ününü ve özelliğini daha da artırıyor.

Kaplıcadaki Otel ve tesisleri yıllardır işleten Ünsallar A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi Fuat Ünsal, Kaplıcayı tüm dünyaya tanıtmak için çalışıyor. Turizm Fuarlarında Kangal Balıklı Kaplıcalarını tanıtmak için dev akvaryum hazırlayıp, içine balıkları koyduktan sonra, bir de canlı manken suya indirmiş.

Turizm Fuarlarında canlı mankenli tanıtımlar oldukça da etkili olmuş, tüm dünyadan Doktor Balıkları görmek için Kangal gelenler artarak devam etmiş. Malatya’dan da çok sayıda vatandaşın Kaplıca’ya geldiğini öğreniyoruz.

Fuat Ünsal’a kaplıcanın tarihini sorduk;

-Balıklı kaplıca Bizans dönemine kadar uzanıyor. Bizans tarihçisi Cyrus Theodaret eserlerinde Balıklı kaplıcanın yakınlarında kurulduğu tahmin edilen bir Kiliseden ve kutsal sudan bahsetmektedir. Daha sonra bölgenin XI.Yüzyıl itibariyle İslam Ülkelerinin eline geçmesi nedeniyle kilise etkisini kaybetmiş ve zamanla yıkılmış, Yunan Ortodoks ve kiliseleri ise bu kaplıcayı kutsal Melek Mikar tarafından kutsandığı yazmaktadır. Yani tarihi olan bir kaplıcaya sahibiz.

-Bu Kaplıcanın Dünyada bir benzeri olmadığı söyleniyor?

-Evet Dünyada bir bezeri yoktur, tektir. Özellikle Sedef hastalığının tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Sadece Türkiye için değil dünya içinde önemlidir. Hem sağlıkta hem de turistik nedenlerle ülkemize olan talebin artmasından bununla birlikte ülkemizin tanıtımında ve istihdam sağlanması açısından ülkemize katkıları bulunuyor. Bu Kaplıca  dünyanın tek, yan etkisiz ve doğal sedef tedaviğ merkezi olması açısından da sağlık turizminde önemli bir yere sahiptir.

-Yurt dışından buraya ilgi nasıl?

-Önemli bir çekim merkeziyiz.Dünya daki sedef hastalığı ve cilt hastalığına sahip olanlar düşünüldüğünde kaplıcamız turist çekme potansiyeli açısından belli kitleye hitap etmektedir. Biz kaplıcamızda tedaviyi uygulamaktan, insanları iyileştirmekten mutlu oluyoruz.  Yılda yaklaşık 5 bin kişiyi tesislerimizde misafir edebiliyoruz. Yaz aylarında doluluk oranı artıyor, kışın ise doğal olarak düşüyor. Yaz aylarında yüzde 100 doluyuz.

-Kaplıcayı sizin aile şirketiniz işletiyor, destek alıyor musunuz?

-İşletmemiz tamamen kendi öz kaynaklarıyla ve öz sermayesiyle ile işletilmekte ve devletten herhangi bir teşvik almıyor. Ancak bizler bölgemize hizmet vermenin gururunu yaşıyoruz. Hem ilimiz, hem bölgemiz hem de ülkemiz çapında önemli bir doğal sağlık merkezi olan kaplıcamızın ilimize turist girdisi dolayısıyla, döviz getirisiyle yabancı turistlerle kurulan iletişimden dolayı ortaya çıkan kültürel değişim, gelişim ve ilerlemeler açısından oldukça önemli katkıları vardır.

-Tedavi kaç gün sürüyor, makbul olan süre nedir?

-Tedavi tesislerimizde uzman personel yönetiminde ve 21 günlük bir programla gerçekleştiriliyor. Bu program bilim adamları, doktorlar ve önceki deneyimler göz önünde bulundurularak hazırlanan ve dikkatle uygulanması ve uyulması durumunda yüzde 100’e varan sonuçlar alındığı görülmüştür.  Tesisimiz bir bütün olarak selenyumlu su-balık-ultraviyole tedaviye göre uyarlanmış personelimiz bilgilendirilmiş ve bu süreç bu anlamda sağlıklı bir biçimde işletilmekte ve sonuçlandırılmaktadır. Bu tedavi ülkemizde dünya da yaygın biçimde bilinmektedir. Özellikle sedef hastası olan insanlar kaplıcamızı duymuş ve tedavi olmuştur.

Bunun yanında selenyumlu sudan ürettiğimiz Dermosel markasıyla El ve Ayak, Yüz ve vücut kremlerinin üzüm çekirdeği özünden hazırladık. Nemlendirici vücut bakım kremi, vücut losyonu ve Şampuanları da üreterek yardımcı tedavide kullanıyoruz.

Kapıca'daki havuzları tek tek dolaşırken Malatyalılara hemen rastlıyoruz. Bu esna da Davul zurna  sesinin geldiği tarafa baktığımız da ise dünya evine girmeye hazırlanan damadın arkadaşları tarafından getirilerek Havuza elbiseleriyle atıldığına tanık olup, arkadaşları tarafından damadı ıslatmasını ilgi ile seyrediyoruz. Meğer bu Kangal ve köylerinde süregelen bir gelenekmiş.

-Kaplıca İşletmecisi Fuat Ünsal’a Malatya’dan gelenlerin durumunu soruyoruz?

-Şunu söyleyeyim biz Sivas’tan çok Malatya’dan daha fazla ziyaretçimiz olduğunu söyleyebilirim. Malatyalılara kapımız sonuna kadar açık, her zaman bekliyoruz. Hastalığı olan yada olmayan bütün hemşerilerimizi, ülkemizin tüm vatandaşlarını sizin aracılığınızla kaplıcamıza davet ediyorum. Gelin görün… Dünya da bir benzeri olmayan Kaplıcamızda sizleri ağırlamak bize mutluluk verir. İlginiz nedeniyle teşekkür ediyorum.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum