Ali Cengiz aradı, mangalı yaktım bekliyorum dedi.
Yıllardır Ali Cengiz davet eder gideriz Haraya… Atlara bakar, Sultansuyunun yeşil ormanları altında dolaşır geçmişi hatırlarız.
Sultansuyu muhteşem doğa yapısıyla, saf kan arap atlarıyla, tarımıyla, hayvancılığıyla Türkiye’ye öncülük etmiştir. Doğal bir park alanı gibidir. Dinlenme ve serinleme mekanıdır. Sultansuyu baraj göletiyle de Balık üretim merkezi haline gelmiştir. Bunlara bir de yenisi eklendi Hippoterapi Merkezi. Atlarla tedavi uygulaması yapılıyor. Bakın uzmanlar Hippoterapi konusunda şu bilgileri veriyor.
“Hippoterapi; kas hastalıkları, down sendromu, gelişim bozuklukları, duyma ve denge bozuklukları, zeka geriliği gibi bir çok beşeri hastalığın amaca uygun atların çok boyutlu hareketlerinden ve vücut sıcaklığından yararlanılarak uzman hekim, fizyoterapist ve psikolog nezareti ve kontrolünde, at eğitim uzmanları desteğinde gerçekleştirilen tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir. Bu amaçla; ülkemizde binicilik kültürünün yaşatılması, geliştirilmesi ve bir kısım engellilerin hippoterapi uygulaması ile tedavi edilmesi hedeflenmiştir. At üstünde egzersiz sayesinde beden kaslarını çalıştırmayı hedef alan başarılı bir tedavi türüdür. Ata binme sürecinde vücudun tüm büyük kas gruplarını çalıştırılmaktadır. Bu refleks düzeyinde gelişen bir olaydır, çünkü atın sırtında iken binici onunla birlikte hareket eder, düşmemek için içgüdüsel olarak dengeyi kurmaya çalışır, böylece hem sağlıklı hem de hasar görmüş kaslar harekete geçer ve en önemlisi küçük binici aslında tedavi olduğu farkına varmaz, tedavi oyun gibi algılanır.”
Ali Cengiz’in mangal sefasının ardından Safkan kadrolu arap taylarının otladığı meraya gittik, atlarla resimler çektirip Hippoterapi merkezinin bulunduğu alana indik. Onlarca aile piknik yapıyor, mangallar ateşlenmiş duman kalkıyor. Atlara binmek için çocuklar ilk sırada bekliyor. Yoğunluk artınca atlara binmek isteyenler saatlerce beklemek zorunda kalıyor.
Hara da çay içerken sohbet başlıyor:
“ Sultansuyu Harasına bir Hipodrom ne de yakışırdı. Safkan arap atları burada yarışırdı. Bahisler burada oynanırdı. At meraklıları akın akın gelirdi. Malatya kazanırdı, Akçadağ payını alırdı.”
Sultansuyu Harasına 2016 Yılında bir Hipodrom yapılması amacıyla bir rapor hazırlandığını ve Bakanlığa gönderildiğini öğreniyoruz. Yaklaşık 200 yıldır at üreten Hara’ya Hipodrom yapılması yeni yeni düşünülmeye başlamış. Geçte olsa iyi düşünmüşler ve bunun gerçekleşmesi için çalışmak gerekiyor.
Rahmet Turgut Özal’ın Başbakanlığı dönemiydi 1985 yılında, Malatya’da bir Hipodrom yapılması için girişimde bulunulmuştu. Önce Yeşiltepe’de olması istenmiş sonra, Beyler deresinin karşı yakasındaki Sevgi Evlerinin yan tarafında bulunan boşluğa Hipodrom yapılması amacıyla yer tahsisi yapıldı, çalışmalar başladı, Özal Cumhurbaşkanı olunca iş askıya alındı, vefatının ardından da unutulup gitti. Malatya’nın Hipodrom heyecanı kısa sürede sona erdi. Hipodrom yeri ne oldu derseniz… Duyduk ki özel Üniversite yapılmak üzere bir cemaate tahsis edilmiş, birde karkas halinde yarım kalan bir bina kondurulmuş.
Malatya’nın yapamadığını Elazığ gerçekleştirdi. Elazığlılar, 1980 Yılında yer tahsisi yaptıkları Yurtbaşı Beldesinde Hipodrom yapmayı başardılar. 21 Haziran 2002 tarihinde resmi açılışı yapılan Elazığ Hipodromu 07 Ekim 2002 tarihinde ilk Resmi yarışlara başladı. Oysa Elazığ’ın Sultansuyu gibi ne bir Harası ne de yetişen safkan arap atları vardı. Elazığlılar sabırla mücadele ile memleketlerine Hipodrom kazandırdılar, onları tebrik ediyoruz.
Bunlar artık geçmişte anı olarak kaldı, şimdi geleceğe bakmalıyız. Malatya Sultansuyu Harasına hipodrom yapılması için tüm siyasetçi, bürokrat ve Sivil toplum kuruluşlarımızı duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Ve diyoruz ki;
Akçadağ ilçesinde bulunan Sultansuyu Harası 1865 yılında kurulmuştur. Malatya’daki en önemli Osmanlı eseridir. Sultansuyu Çiftlikatu Hümayun adı ile kurulmuş, 1915 yılında Hara, 1928 yılında Sultansuyu Harası adını almıştır. 1984 yılından bu yana TİGEM bünyesinde faaliyetlerini sürdürmektedir. Çok değerli arazi varlığı mevcuttur. Üreten ve kazandıran varlıklara sahiptir. Sulu ve kuru tarım yapılmakta, kayısı bahçelerine sahiptir. Hayvancılık Faaliyetleri de yapılmaktadır. Sultansuyu Harasında İşletmede Esmer (Montofon) ve Limosin ırkı sığır yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ancak Sultansuyu Harası, Osmanlı Sarayı ile ordunun at ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuştur. Zamanla teknolojinin ilerlemesi ile atın iş, ulaşım ve savaş aracı olarak kullanılmasındaki önemini yitirmesiyle; Hara da geleneksel ata sporumuz olan at yarışları için Safkan Arap Atı yetiştiriciliğine başlanmıştır. İşletmenin toprak yapısı, bitki örtüsü, su kalitesi ve kaynakları, bölgenin iklim şartları Safkan Arap atının ırk özellikleri bozulmadan, kemik yapısı, kas ve tırnakları sağlam, uysal, güzel görünüşlü, yaşama gücü yüksek özelliklerde yetiştirilmesine uygundur. İşletmede ortalama 105 ana kadro ile Safkan Arap atı yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Bu nedenle Sultansuyu Harasına bölgenin en iyi Hipodromu yapılması için hep birlikte öncülük yapalım.
Çünkü Sultan suyu Harasına gerçekten Hipodrom çok yakışır.
Ali Cengiz’e mangal partisi için teşekkür ederek ayrıldık.
YORUMLAR