"Gördüm şahidim"

Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömeroğu'nu ve Arapgir'i yakından izleyen isminin açıklanmamasını arzu eden bir kişinin Cömertoğlu'na atfen kaleme aldığı yazıyı noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz..

 "Gördüm şahidim"
20 Mart 2019 - 00:02 - Güncelleme: 21 Mart 2019 - 16:53

Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömeroğu'nu ve Arapgir'i yakından izleyen isminin açıklanmamasını arzu eden bir kişinin Cömertoğlu'na atfen kaleme aldığı yazıyı noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz..

Şahidiyim.
Onu eskişehir vadisini ziyaretimizde Molla Eyüp mescidinin önünde tanıdım. Bütün heyecanı ile Medeniyet tarihinin Arapgir coğrafyasında ki serüvenini anlatıyordu. Nefes nefese 1000 yıllık Ulu Cami ve Hankahın bulunduğu yere çıkarken "ben kulluk makamında yeryüzündeki imar etme idealinin bayraktarıyım" diyordu. Hadim olma ruhuyla ilçesini sahiplenmiş Dik duruşu dirayeti ve derinliği ile memleketi için çırpınan bir adamdı gördüğüm. 1965 yılında bu topraklarda doğmuş. Sultan Abdülhamid Han Hazretlerinin saray komiseri olan bir dedenin torunu bana Arapgir’den çıkmış Osmanlı Paşalarını ve Sadrazamlarını anlatıyordu. Babam diyordu... iç çekerek devletin bir divit ucunu, bir kalemini dahi evimize sokmadı. Haramdan uzak hayra yakın Vatanperver bir ailede Babaannesinden öğrendiği   "Rabbi Yessir vela tüasir rabbi temmim bil hayr" duasını okumadan hiç bir işe başlamayan bir adam düşünün. 4000 yıllık Türk devlet terbiyesinin ve de Aile tedrisatının içinden gelip Erzurum üniversitesinde bir çok öğrenciden farklı olarak dönemin İslami eğilimlerini tanıma fırsatı bulmuş ancak Aileden gelen müktesebatı ile bu eğilimleri kendisinde olanla cem edip İlay-ı Kelimetullahtan başka gayesi olmayan bir mücahit olarak eğitiminden sonra Aile şirketini yönetmeye başlamış bir adam. Dava adamı nasıl olur? Diye sormuşumdur sıkça kendime. İşte canlı bir örneği. Tüm ticaret hayatını Ahi geleneklerine uygun dürüst ve ahlaklı bir şekilde idame eden infak ederek ve de kendi iş yerinden kendine sadece  asgari Ücret tayin edip tüm enerjisini Ailesine ve milletine harcayan bir dava adamı. 

1994  yerel seçimlerinde Milli görüşün tüm yurtta yükselen çıtasına nispet Arapgirde neredeyse adı bilinmeyen bir partiden Refah Partisinden Dönemin duayen siyasetçilerinden Recai Kutan'ın ricasını kıramayıp Arapgir Belediye Başkan adayı yapılmış. İmkansızlıkları imkan belleyip canını dişine takarak Davası için seçim çalışmaları yürütmüş bir adam. Bu siyaset deneyimi onun hissesine şuurlu bir gelecek hayali düşürmüşsede. Kulluk makamından başka bir makama talip olmama düsturuyla ile 2009 a kadar ticaretine devam etmiş. Bu arada Namazını eda eder iken Hak'kın Rahmetine kavuşan babasının vasiyeti üzerine ticaretini başka illerde çok büyük fırsatları elinin tersi ile iterek Arapgirde sürdürmüş. Babasının dediği gibi ilçesini hiç yalnız bırakmamış. 

2009 da ticaretini sürdürürken Ak Parti Milletvekili Başkanlığında bir heyetin Arapgirde işyerine gelerek vakit durma vakti değil biz Arapgirde seninle yürüyeceğiz. Sözüyle başlayan ve tüm itirazlarına rağmen tek aday adayı ve doğal olarak Ak Partinin adayı olarak seçimlere sokulan ve kazanan bir adam. Netametli dönemlerde yardımına ihtiyaç duyulan el emin birisi. Bayrağı eline, milletin yükünü beline aldığından beri nefes almadan dinlenmeden durmadan milleti için çalışan bir belediye başkanı oldu. Şahidiyim hem bu dünyada hem ahirette şahidiyim. Arapgirin her köşesinde tarihi eserlere ecdad mirasına nasıl sahip çıktığının, devletin kurumlarını ilçesine hizmet ve yatırım getirmek için nasıl zorladığının ve ne güzel sonuçlar aldığının şahidiyim. Onlarca vakıf eseri nasıl ayağa kaldırdığının şahidiyim. Kültür ve turizm bakanlığını ilçesi için nasıl seferber ettiğinin şahidiyim. Doğu Anadolu Projesi DAP idaresinden ne kadar kaynak alarak ilçesinde hizmete dönüştürdüğünün, karayolları genel müdürlüğünü nasıl zorladığının yolları nasıl iyileştirdiğinin kuzey güney bağlantı yolu için nasıl çırpındığının şahidiyim. Kamulaştırma bütçelerini nasıl çıkardığının, alt yapı ve içme suyu sorunlarının çözülmesi için neler yaptığının şahidiyim. Yaylacılara nasıl katkı sağladığının, alternatif enerji üretimi için rüzgar enerji santrali RES projesi için neler yaptığının şahidiyim. İçme suyu sıkıntısı çeken köyler için dertlendiğinin, çözüm üretemediği zaman daha da büyük bir azimle o sorunların üzerine nasıl gittiğinin şahidiyim. Çöplerin düzenli toplanması için gösterdiği gayretin, kesimhaneden, gasilhaneye ilçe terminalinden sosyal tesislere kadar her detayı ile ilgilendiği tüm hizmetleri nasıl hayata geçirdiğinin şahidiyim. 

Arapgirli iş adamlarını nasıl yüreklendirdiğini ilçelerine yatırıma teşfik ettğinin şahidiyim. Bu göçü durdurmam lazım diye dertlendiğinin ardından bu iş sadece bura ile olmaz deyip büyük Türkiye hayallerinin bir parçası olan havza bazlı kalkınmanın temellerini atmak için yukarı fırat havzası projesi ile fırat havzasında ki tüm ilçeleri birlikte üretmeye birlikte kalkınmaya ikna etmek için yaptığı toplantılarda izledim o nu. Yerel kalkınma modelini nasıl kurguladığını gördüm. Bir ara toplumsal birliktelik için attığı adımlar engellenmeye çalışıldı gördüm. Fetö terör örgütü ilan edilmeden önce onların ele başlarına nasıl posta koyduğunu devletin ve milletin onuru olarak gördüğü makam odasından onları tekme tokat nasıl kovduğunu gördüm. Arkasından kendisine nasıl tuzaklar kurulduğunun şahidiyim. Her türlü ahlaksız saldırıya nasıl maruz kaldığını gördüm. İçinde bulunduğu partinin yöneticilerin saldırılarına nasıl direndiğini gördüm. Parti genel merkezinden gelen üst düzey parti yöneticilerinin haksız ve hukuksuz hitap ve taleplerine yüksek sesle nasıl itiraz ettiğini bilirim. İlçe teşkilatının ayak oyunlarını gördüğü halde bazen tölerans tanıdığını bazen de onlarla bile mücadele etmek zorunda bırakıldığına şahidim. Tüm ilçe bürokrasisini oyunlarına dahil eden siyasilerle mücadelesine şahidim. Her şeye rağmen ben Arapgirlilere hakkettikleri hizmetleri zamanında ve yüksek kalitede getirmeliyim derken onu engellemeye çalışan Hak bildiği yolda beraber yürüdüğünü sandığı hainlerin gerçek yüzlerini gördükçe vücudunun daha fazla dayanamadığını ve iflas ettiğini gördüm. Şahidim. 

Mide kanseri teşisi konduğunda doktorların “Stresten uzak duracaksın başkanım” sözlerine acı bir gülümseme ile mukabele ettiğini de gördüm. Ve çok üzgünüm 9 saatlik bir operasyonla midesini kaybettiğini de gördüm, ailesinin ve dostlarının onu kaybetme riskini nasıl bir acı ile yüzlerinde sakladıklarını da. Ağzında maske ile kemoterapi sonrası ilçede ki işler aksıyor diye eşinin ve çocuklarının feryadına aldırmayarak iş başı yaptığına da şahidim. Bir sonraki ameliyatı için tıkanan bağırsakları nedeniyle ambulansa Arapgir’den bindirilirken  “projeler ne olacak?”  diye dertlendiğini de gördüm. İnsanlar o an sordular tabi sadece insan kalabilenler “ailesi ve çocukları orada iken bu adam ilçenin projelerini sayıklayarak ambulansa biniyor bu nasıl bir iş?” diye. Anladım ki memleket sevdası bütün sevdalarının önüne geçmiş bu adam da. O hastanede yatarken ona ihanet etmek isteyenlerin “bu adam ölüyor hangimiz başkan olacağız dediğini de bilirim. “Çöpleri toplamayın” diye talimat veren hainleri de bilirim. Gördüm,şahidim. Yazarken farkına varmadan 2014 seçimlerini atlamışım ve sonrasında yaptığı Eskişehir vadisi alan tasarımı projesi, serge projesi, Ormansırtı ve onar köy tasarım projeleri vs birçok şeyi atlamışım. İlçe tanıtım atağını yazmayı unutmuşum. Hele hele tarımsal ürünlerde çeşitliliği artırmak için başlattığı çalışmaları atlamışım. Reyhana ise tamamen ayrı bir başlık açmak gerekiyor.  

Şimdi Allah’ın bahşettiği şifa ile o ürkütücü hastalıktan kurtulup sağlığına nasıl kavuştuysa memleketi o hastalık gibi saran diğer virüsleri yenmenin peşinde.  Neyse şimdi diyorlar ki başkan niye başka partiden aday oldu. Ben hiç şaşırmadım. Çünkü onu yakından tanıyan biri olarak şu kadarını söyleyebilirim o evvelde içinde bulunduğu ve şimdi dâhil olduğu tüm sistemlerin çürüyen taraflarını analiz edip çözüm önerebilen sistemlerin içinde tıkanan yerleri açmak için nasıl mücadele edeceğini bilen birisi. Daima haksızlığın karsında Haklının yanında duran birisi. Laf aramızda omurgası da çok kalın bir türlü eğilmiyor. Ayrıca bu adam Arapgir’i herhangi bir kirli ilişkinin dayatılmış yetersiz başkan adaylarına teslim etmez, canı pahasına onu korur, kollar.

O temiz kalpli dava adamını Selamların en güzeli olan Allah’ın selamı ile selamlarım.Bir dost

 


YORUMLAR

  • 0 Yorum