Malatya’nın Akçadağ ilçesi'nde bulunan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü'nde tarihi ve kültürel değeri bulunan bazı yapıların deprem bahanesiyle oldubittiye getirilerek yıkıldığına ilaveten işletmede kapsamlı bir özelleştirmenin önünün açıldığı iddiaları bir süredir kamuoyunu meşgul ediyor..
Peki işin aslı nedir? Tamda bunu öğrenmek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek üzere Akçadağ Muhtarlar Dernek Başkanı Eyüp Gönültaş ile birlikte Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü'ne giderek gündeme getirilen iddiaların doğruluğunu kurum yetkililerine sorduk.
Görüşme talebi tamamen şahsıma ait olup bağlantıyı Akçadağ Muhtarlar Dernek Başkanı Eyüp Gönültaş sağlamıştır. Görüşme öncesi ve esnasında kendimizi şu veya bu yayın organından geliyoruz diye tanıtmadığımız gibi konuyu haberleştirme arzusu içerisinde olmadığımızı altını çize çize yetkililere belirttik ve ilgili talebimiz kabul edilerek şunlar eklendi; " Konularla ilgili olarak herhangi bir açıklama yapmayacağız bu yönde oluşacak bir takım talepleriniz ne yazık ki karşılık bulamayacaktır. Ayrıca çekim yapmanızda kesinlikle yasaktır"
Belirtilen ön görüşme üzerinde sağlanan mutabakat sonrası sıcak kayıt alınmaması şartı ile yetkili isimlere sorularımızı yönelttik. Yaklaşık bir saat süren görüşmede kurum yetkilileri belgelerle sorularımıza cevap verdi.
Ortaya konan belgeler ve bu belgeler üzerinde aktarılanların özeti şu idi; " Sivas Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü; "Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü'nde yıkılması planlanan yapılar içerisinde kültürel değeri bulunan bir yapı tespit edilememiştir. "Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Fidanel; Sultansuyu Tarım İşletmesi'nde yıkılacak yapıların herhangi bir kültürel miras olmadığı tespit edilmiştir."
"Hippoterapi Merkezi ihale süreci"
2014 yılında açılışı yapılarak kurum bünyesinde hizmete sokulan Hippoterapi Merkezi'nin bir takım kurum çalışanları tarafından istismar edilmesiyle birlikte gelen zarar ediş sonrası merkez Eylül 2020 tarihinde Basın Yayın Kurumu (BİK) üzerinden çıkılan bir ilanla ihale sürecine alınıyor. Üç firmanın katıldığı ihale Yaren İnşaat isimli bir firmada kalıyor ve belirtilen ihale ilgili Cumhurbaşkanlığı Ofisi since onaylanıyor. Süreç içerisinde yapılan tüm işlemler mevzuatlara uygun bir şekilde gerçekleştiriliyor. Bölgede birilerinin iddia ettiği gibi bir tarım arazisi de bulunmuyor. Diğer taraftan kurum bünyesinde çok daha önceleri benzer uygulamalar yapılmış. Örneğin Malatya Büyükşehir Belediyesi işletmede kiraladığı bir sahada bir takım bitkisel ürünler için arge çalışmaları yürütüyormuş. Bunun dışında da kiralanan alanların olduğu öğrenilirken ve de hal bu iken Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü özelleştiriliyor ,kurum bünyesinde tarihi ve kültürel değeri bulunan yapılar bir bir yıkılıyor demek kafayı kuma gömmektir.
Gelelim Güler Hazar imzasıyla malatyahaber.com 'da Sultansuyu’nda ‘Deprem Hasarı’nı Gösteremediler, Tarihi Bina Yerine Bu Enkazı Fotoğraflattılar! başlıklı yayınlanan habere..
Belirttiğim haberin son bölümü aynen şöyle; "Servis ettirilen yıkım ve enkaz fotoğraflarında, Sultansuyu’nun yok edilen tarihi ve kültürünü barındıran özellikli taş binalara ait herhangi bir görüntü bulunmazken, fotoğraflar eşliğinde, basından kimsenin girmesine izin verilmeyen haraya sokulan muhabire yazdırılan haberde, yıkılan binaların tarihi özelliğinin bulunmadığı, ayrıca 55 dönümlük arazi üzerindeki tüm sosyal tesislerin bir şirkete uzun vadeli olarak kiralanması da savunuldu."
Şimdi Güler Hazar hep sipariş haber kaleme aldığı için herkesi kendisi gibi sanıyor. Açıkçası buna şaşırmadım.. Bu tipler böyledir..
Girizgahta belirttim biz kuruma konuyu haberleştirmeme kaydı ile alındık. Peki fotoğraflar ve haber nasıl ortaya çıktı? Onu da anlatayım, yıkım alanında çekilen fotoğraflar dikkat edilirse hemen hemen hep aynı açından çekilmiş yani fotoğrafları izin almadan gizli çektim. "Sultansuyu Harası'nda depremde hasar gören binanın yıkımına başlandı" başlıklı kısa öz içerikli haberide kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına kaleme aldım.Hippoterapi merkezindeki fotoğraflar ise bir görevlinin nezaretinde günün anısına çekildi.
Kurumdan ayrılırken yetkili isimler konuyu haberleştirmemiz konusunda tek bir kelime dahi telaffuz etmezken, Akçadağ Muhtarlar Dernek Başkanı Eyüp Gönültaş'ında konunun haberleştirilmesi yönünde bir talebi olmadı.
Bahse konu olan haber özünde bir haber olmaktan ziyade bilgi notu kapsamında değerlendirilebilecek bir metindir. Şayet iddia edildiği gibi kurum yetkilileri tarafından bizlere haber yazdırılmış olsa çok daha kapsamlı bir haber yazdırılırdı. Ayrıca konu hakkında yerel ve ulusal basın temsilcileri davet edilerek de konu kamuoyuna aktarılabilirdi.
Sonuç itibariyle birileri hem çalıyor hem oynuyor. Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü'nde tarihi ve kültürel değeri bulunan bir yapı yıkılmadığı gibi kurum bünyesinde bir özelleştirmede söz konusu değildir. Konu tek merkezden yürütülmektedir. Arzu edilmesi halinde o kişinin ismini ve de görev yaptığı kurumu açıklarız. Çünkü siz daha konuya müdahil olmadan o şahıs bize gelmişti...
Peki işin aslı nedir? Tamda bunu öğrenmek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek üzere Akçadağ Muhtarlar Dernek Başkanı Eyüp Gönültaş ile birlikte Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü'ne giderek gündeme getirilen iddiaların doğruluğunu kurum yetkililerine sorduk.
Görüşme talebi tamamen şahsıma ait olup bağlantıyı Akçadağ Muhtarlar Dernek Başkanı Eyüp Gönültaş sağlamıştır. Görüşme öncesi ve esnasında kendimizi şu veya bu yayın organından geliyoruz diye tanıtmadığımız gibi konuyu haberleştirme arzusu içerisinde olmadığımızı altını çize çize yetkililere belirttik ve ilgili talebimiz kabul edilerek şunlar eklendi; " Konularla ilgili olarak herhangi bir açıklama yapmayacağız bu yönde oluşacak bir takım talepleriniz ne yazık ki karşılık bulamayacaktır. Ayrıca çekim yapmanızda kesinlikle yasaktır"
Belirtilen ön görüşme üzerinde sağlanan mutabakat sonrası sıcak kayıt alınmaması şartı ile yetkili isimlere sorularımızı yönelttik. Yaklaşık bir saat süren görüşmede kurum yetkilileri belgelerle sorularımıza cevap verdi.
Ortaya konan belgeler ve bu belgeler üzerinde aktarılanların özeti şu idi; " Sivas Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü; "Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü'nde yıkılması planlanan yapılar içerisinde kültürel değeri bulunan bir yapı tespit edilememiştir. "Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Fidanel; Sultansuyu Tarım İşletmesi'nde yıkılacak yapıların herhangi bir kültürel miras olmadığı tespit edilmiştir."
"Hippoterapi Merkezi ihale süreci"
2014 yılında açılışı yapılarak kurum bünyesinde hizmete sokulan Hippoterapi Merkezi'nin bir takım kurum çalışanları tarafından istismar edilmesiyle birlikte gelen zarar ediş sonrası merkez Eylül 2020 tarihinde Basın Yayın Kurumu (BİK) üzerinden çıkılan bir ilanla ihale sürecine alınıyor. Üç firmanın katıldığı ihale Yaren İnşaat isimli bir firmada kalıyor ve belirtilen ihale ilgili Cumhurbaşkanlığı Ofisi since onaylanıyor. Süreç içerisinde yapılan tüm işlemler mevzuatlara uygun bir şekilde gerçekleştiriliyor. Bölgede birilerinin iddia ettiği gibi bir tarım arazisi de bulunmuyor. Diğer taraftan kurum bünyesinde çok daha önceleri benzer uygulamalar yapılmış. Örneğin Malatya Büyükşehir Belediyesi işletmede kiraladığı bir sahada bir takım bitkisel ürünler için arge çalışmaları yürütüyormuş. Bunun dışında da kiralanan alanların olduğu öğrenilirken ve de hal bu iken Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü özelleştiriliyor ,kurum bünyesinde tarihi ve kültürel değeri bulunan yapılar bir bir yıkılıyor demek kafayı kuma gömmektir.
Gelelim Güler Hazar imzasıyla malatyahaber.com 'da Sultansuyu’nda ‘Deprem Hasarı’nı Gösteremediler, Tarihi Bina Yerine Bu Enkazı Fotoğraflattılar! başlıklı yayınlanan habere..
Belirttiğim haberin son bölümü aynen şöyle; "Servis ettirilen yıkım ve enkaz fotoğraflarında, Sultansuyu’nun yok edilen tarihi ve kültürünü barındıran özellikli taş binalara ait herhangi bir görüntü bulunmazken, fotoğraflar eşliğinde, basından kimsenin girmesine izin verilmeyen haraya sokulan muhabire yazdırılan haberde, yıkılan binaların tarihi özelliğinin bulunmadığı, ayrıca 55 dönümlük arazi üzerindeki tüm sosyal tesislerin bir şirkete uzun vadeli olarak kiralanması da savunuldu."
Şimdi Güler Hazar hep sipariş haber kaleme aldığı için herkesi kendisi gibi sanıyor. Açıkçası buna şaşırmadım.. Bu tipler böyledir..
Girizgahta belirttim biz kuruma konuyu haberleştirmeme kaydı ile alındık. Peki fotoğraflar ve haber nasıl ortaya çıktı? Onu da anlatayım, yıkım alanında çekilen fotoğraflar dikkat edilirse hemen hemen hep aynı açından çekilmiş yani fotoğrafları izin almadan gizli çektim. "Sultansuyu Harası'nda depremde hasar gören binanın yıkımına başlandı" başlıklı kısa öz içerikli haberide kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına kaleme aldım.Hippoterapi merkezindeki fotoğraflar ise bir görevlinin nezaretinde günün anısına çekildi.
Kurumdan ayrılırken yetkili isimler konuyu haberleştirmemiz konusunda tek bir kelime dahi telaffuz etmezken, Akçadağ Muhtarlar Dernek Başkanı Eyüp Gönültaş'ında konunun haberleştirilmesi yönünde bir talebi olmadı.
Bahse konu olan haber özünde bir haber olmaktan ziyade bilgi notu kapsamında değerlendirilebilecek bir metindir. Şayet iddia edildiği gibi kurum yetkilileri tarafından bizlere haber yazdırılmış olsa çok daha kapsamlı bir haber yazdırılırdı. Ayrıca konu hakkında yerel ve ulusal basın temsilcileri davet edilerek de konu kamuoyuna aktarılabilirdi.
Sonuç itibariyle birileri hem çalıyor hem oynuyor. Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü'nde tarihi ve kültürel değeri bulunan bir yapı yıkılmadığı gibi kurum bünyesinde bir özelleştirmede söz konusu değildir. Konu tek merkezden yürütülmektedir. Arzu edilmesi halinde o kişinin ismini ve de görev yaptığı kurumu açıklarız. Çünkü siz daha konuya müdahil olmadan o şahıs bize gelmişti...
YORUMLAR