İBRAHİM GÖÇMEN

İBRAHİM GÖÇMEN

[email protected]

HEM SOLCU HEM DE SAĞCI OLUNMAZ

04 Temmuz 2017 - 22:11

Ülkemiz de her alanda olduğu gibi siyasi alan da da son zamanlarda bir takım ilkler yaşanıyor.

15 yıllık AKP iktidarları ve onun uyguladığı stratejiler diğer sözüm ona muhalefet partilerin yöneticilerini ve genel başkanlarının  ( CHP ve MHP gibilerin )beyinlerini sulandırıp durmakta.

Örneğin MHP ve CHP bir şekilde AKP iktidarına karşı muhalefet yaparken bir bakıyorsunuz bir anda sulanmış beyinler devreye giriyor ve AKP ile omuz omuza AKP nin getirdiği yasaları önergelerin mecliste yasallaşmasına  çıkmasına payanda oluyorlar.

 Taa başta Deniz Baykallı CHP RTE nin cezasını kaldırtarak önce vekil sonra da başbakan olmasını sağlamıştır.

Daha sonra Abdullah Gülün Cumhurbaşkanlığı seçiminde MHP destek vermiş ve Abdullah gül mecliste Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Son referandumda yine MHP önce mecliste daha sonra da referandumda destek vererek YSK nında hukuku çiğneyerek verdiği destekle kendi kendilerini %51 oy almış olarak hiç te meşru olmayan bir sonuç çıkararak şimdi de MHP sayesinde başkanlığa hazırlanıyorlar.

Avrupa Konseyi Asemblesinde AKP ve MHP ile paralel oy kullanarak hak ve özgürlüklere karşı yasakçı ve şoven tarafta durdu.

Avrupa da ki bir parlamenterler toplantısında yine AKP MHP ve CHP  aynı birlikte Türkiye’de ifade özgürlüğü başta olmak üzere basın üzerinde ki baskılar ve OHAL uygulamaları KHK ların ihraçlarının ve Türkiye de tam bir faşizmin ayak seslerinin olduğu iddialarına karşı üçü bir arada omuz omuza oy kullanarak hayır dediler.

Şimdi bu durumlara bu anti demokratik uygulamalara ve anlayışa belki MHP açısında bunlar zaten sağcı ve yapı olarak ta AKP ne yakın bir parti bu nedenle yakınlaşması ve zaman zaman destek vermesi doğru olmasa da doğru gibi görülebilinir.

Peki, bu sol olduğunu sosyal demokrat olduğunu iddia eden CHP ne ne demeli?

Önce CHP sol ve sosyal demokrat bir partimi? ona bakalım

Türkiye'de benim de içinde bulunduğum süreç olarak 1973 ten bu yana gördüğüm ve yaşadığım kadarı ile birçok çabalarımıza ısrarlarımıza rağmen Avrupa da görüldüğü gibi CHP içerisinde sol ve sosyal demokrat hareket hiç bir zaman başarılı olmadı olamadı oldurmadılar dolayısıyla da oluşmadı.

Geriye dönüp baktığımızda 1960'lı yıllarda az da olsa demokrasinin önünü açan bir anayasanın var olması nedeni ile tabandan örgütlenen TİP' in ve solun gelişmesi gelişmekte olması bir realite idi.

Bunu gören ve sezen o zaman CHP genel başkanı olan İsmet İnönü’nün sola set olmak adına ortanın solu sloganıyla ortaya çıkması sol ve evrensel sosyal demokrat gelişmeyi taa o zaman durdurmuşlar ve yine devletin partisi olarak yollarına devam etmişlerdir

Daha sonra İsmet İnönü’nün Ecevit karşısında seçim kaybetmesi sonucunda genel başkan olan Ecevit 1970'li yıllardaki Avrupa’daki başta Willy Brant ve diğer sol sosyal demokrat partilerin başarıları 70 li yıllarda ki Ecevitli CHP'yi de belli ölçüde etkiledi ama sonuç vermedi.

CHP'nin evrensel bir sosyal demokrat parti olması bir türlü gerçekleşmedi gerçekleştirilemedi.

 Şovenizm derecesinde milliyetçilikten, bürokratik devlet anlayışından sıyrılamadı. Kürt sorununda, azınlıklar sorununda, devletin insanlığa karşı işlediği suçlar konusunda hep egemen resmi ideolojinin sözcülüğünü yaptı. Laiklik açısından gerçek laiklikle ilgisi olmayan Jakoben laisizmi savundu.

Avrupa'da sosyal demokrat partilerin yöneticileri ve ideolojileri Marksist kökenden gelirken, CHP tam aksine o düşüncede olanlara savaş açarak partiden uzaklaştırdı ve İttihat Terakki kökeninden vaz geçmeyi bırak tamamen buna sarılıyor

Bugün de İttihat Terakki anlayışı esas olarak CHP'ye egemendir. Hatta bugünkü CHP 70'li yılların Ecevit CHP'sinden ve 90'lı yılların SHP'sinden daha da geridir.

70'li yılların CHP'si Ecevit'in şahsında radikal köylü hareketlerini "toprak işleyenin su kullananın" “ insanca hakça bir düzen “ sloganlarıyla sol ve sosyal demokrasiyi destekleyen bir görünüm arz ediyordu. "Yasaların da üstünde doğa yasaları var" deniyordu.

 Bugünün CHP yönetimi ise haklı eleştiriler yapan Fikri Sağlar'a Selin Sayek Böke'ye dahi tahammül edemiyor geçmişte Hüseyin Aygüne halen kürt kökenli milletvekillerine tahammül edemiyor ve bu sesleri susturmaya bu renkleri karalamaya çalışıyor çalışıyorlar susturmaya çalışıyorlar.

Genel başkan her nedense ne hikmeti huda ise CHP'nin sokakta olamayacağını olmaması gerektiğini söylüyor. 

Kılıçdaroğlu şöyle buyuruyor;”.. bu sokak protestolarının içinde CHP'liler olabilir de, olmayabilir de, ama kurum olarak, parti olarak CHP yoktur ve destek olmamaktadır. Siyaseti ve hak arayışını parlamenter demokrasi zemininde sürdürüyoruz, CHP kurumsal kimliği ile sokak protestolarına destek vermiyor".

Bu anlayışın AKP iktidarının yasakçı anlayışından farkı nedir?

Bir Allahın kulu bunu bana ya da kamuoyuna açıklasın arkadaş.

Hâlbuki sokak demokrasilerde yurttaşların hak arama mücadelelerinin en önemli yeridir.

Demokrasinin yaygınlaştırılmasının ve derinleştirilmesinin yollarından biridir.

Sokakta siyaset bir suç değil, haktır.

Sokak ta halklar vardır ve sokağa çıktığın zaman o halklarla birleşir bütünleşir ve gerçekten sol sosyal demokrat bir tavır alırsın. Ancak CHP İçerisinde “ halk “ kelimesi olsa da halkın içine girmeyi onlarla birlikte hareket etmeyi bir türlü kabullenmemiş kabullenemiyor zaten sıkıntıda burada.

Parlamenter demokrasilerde hak mücadeleleri sadece parlamentoyla, sadece hukuk mücadelesiyle sınırlı olamaz. Cebir ve şiddete baş vurmadan sokak mücadelesi yürek ister o da bu yöneticilerde yok demekki.

​İlk başta da söylediğim gibi AKP nin bu güne kadar gelmesi ve ayakta kalmasının asıl sebepleri onlara muhalefet olması gerekenlerin tam aksine onlara destek olması ile gerçekleşmiştir

AKP özellikle HDP li vekillerin vekilliklerini düşürmek adına dokunulmazlıkların kaldırılması için bir önerge verdi ve bu önerge MHP ve CHP oyları ile kabul edildi. Hatta CHP genel başkanı o sırada anayasaya aykırı ama biz yinede “ evet “ diyeceğiz diyerek kendi vekillerine bile ipotek koydu

Dolayısıyla Meclis MHP ve CHP yönetimi dokunulmazlıkların kaldırılmasına destek vererek meclisin son oturumunu yaptılar ve bana göre o gün meclis bitti bitirildi.

Alevi sorununda tamamen sessiz duyarsız. Geçmişte işlenen başta dersim katliamı olmak üzere birçok katliamlarda, insanlığa karşı suçlarda tarihi rolüyle bir türlü yüzleşemedi.

Bütün bunlar söyleyip yazarken şunu açıkça söylemek gerekir ki bu partinin tabanında seçmen kitlesinde Kuşkusuz parti tabanında sol özlemler var. Sol özlemlere içtenlikle bağlı olanlar var. Ne var ki yukarısı rotayı merkez ve merkez sağa hep çeviriyor. Tabanın ve sol kanadın gücü partiyi sosyal demokrat yapmaya yetmiyor.

 Dolayısıyla solum diyen bir parti her geçen gün yaptığı uygulamalara Cumhurbaşkanlığında aday gösterdikleri ekmelettine ve Ankara da gösterilen belediye başkanına baktığımızda bu parti her geçen gün sağlaşıyor sağa daha çok kayıyor.

 ​​Türkiye gibi ülkelerde hiçbir zaman batılı anlamda evrensel sosyal demokrat partileri yaşatmakta zor yakalamakta zor

Mevcut CHP ve benzeri partiler ekonomi, toplumsal dönüşüm, idari rejim, etnik sorunlar, haklar ve özgürlükler konusunda muhafazakâr rakiplerinden pek farklı düşünmediklerinden; İttihat Terakki politikalarından, milliyetçi politikalardan, militarist anlayışlardan kurtulamamışlardır. O nedenle de ilerici adım atmaları zordur ve parti üst düzeyi de zaten ilerici adımdan yana değildir olmaz olamazlar.

Küçük olsun benim olsun der geçinip giderler. Ama hiç düşünmezler ki yârin bu ülke ne olacak?

Allah muhafaza bir şey olursa Cumhuriyetin başına bir çorap örülürse biz ne olacağız?

Bütün bunlara rağmen belli bir aşamaya gelindiğini düşünerek bile olsa ve sorsak…

CHP gerçek sosyal demokrat bir parti olabilir mi?

Hele hele barış ve özgürlüklerden yana demokrat bir parti olabilir mi?

Bakın Malatya da birileri Mevlit beyi kanser noktasına getirdi ve adam Allah rahmet etsin o bir dünyaya göç etti.Şu sıralar 2. ölüm yılında timsah göz yaşı döküyorlar. Ayhan fırat’a neler söylemediler şimdi ölünce Malatya’dan mezara koymak üzere toprak götürenlere ne demeli?

Demek ki Devir “ Tilki ile plan yapan kurt ile avlanan sonra oturup koyun ile yas tutanların devri olmuş.

Açık söylemek gerekirse üsttekiler öyle bir koltuklarına sarılmışlar ki sökmek çözmek mümkün değil.

Ancak ki yine bir kaset olayı söke

Bunlarla sol sosyal demokrat olmak o vefakâr sabırlı ve kararlı gidecek başkada liman bulamayan Tabanına rağmen mümkün gözükmüyor….

Keşke gerçek bir barış ve özgürlüklerden yana demokrat bir parti olsalar da tabanını sevindirseler.

Keşke beni yanıltsalar ve keşke gerçekten sol olsalar olabilseler. Ama sağcıdan solcu olmaz olunmaz.

CHP de sağ ya da sağa yakın anlayış genel merkeze hakim olduğu sürece CHP de sol sosyal demokratlar adına hiçbir gelişme olmaz olamaz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum