VAHAP GÜNER

VAHAP GÜNER

[email protected]

Cumhurbaşkanı da yalnız kalırsa

25 Temmuz 2016 - 15:16

 1992 Yılı sonlarıydı.

Cumhurbaşkanı Turgut Özal Amerika’da kalp ameliyatı olmuştu. Türkiye’ye dönmüştü.

Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Haydar Karaduman ile birlikte geçmiş olsun demek için Ankara da idik. Randevu istedik bir gün sonrasına Çankaya’ya özel davetliydik. Çankaya’ya gitmeden öne rahmetli Yusuf Özal’a uğramaya karar verdik. Akşam saatlerinde Cinnah’ta bir ofiste görüştük. Avukat İbrahim Kalı ve Turizm Müdürü Ali Cengiz de yanımızda idiler.

Rahmetli Turgut Özal ile arası bira limoni idi. Cumhurbaşkanı ile görüşeceğimizi anlattık.

Yusuf Özal’ın gözleri yaşardı… Sözleri boğazında düğümlenerek “Haydar Abim Çankaya’da yalnız” dedi. Ve birkaç kez bunu tekrarladı.

O günlerde bunun ne anlama geldiğini bende Haydar Başkanda anlamamıştı. Yalnız denilen kişi hemşerimiz 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dı.

Çankaya’da oturuyordu ve yeni bir parti kurarak Çankaya’dan inmenin hesaplarını yapıyordu. Çankaya’ya giderken Yusuf Özal’ın “Abim Çankaya’da yalnız” sözleri kulaklarımızda idi.

Akşam saatlerinde Çankaya’ya çıkmıştık. Rahmetli Özal ile sağlığı üzerinde de önemli bir röportaj yaptık. Söyledikleri yaygın basına haber oldu, ancak kardeşinin “Çankaya’da yalnız” mesajını bir türlü söyleyemedik.

Aradan çok geçmedi 17 Nisan 1993’de İstanbul’da iken Rahmetli Özal’ın ani ölüm haberiyle sarsıldık.  Yusuf Özal’ın “Abim Çankaya’da yalnız” sözleri beynimiz de o günden beri patlar durur.

Oysa rahmetli Yusuf Özal, ağabeyi Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı olmasına rağmen hedef olduğunun belki de ilk mesajlarını bize vermek istemişti. Ama taşra’dan Ankara’ya giden gazeteciler olarak o günlerde bunu anlayamamıştık. Cumhurbaşkanının hedef olacağını aklımızdan dahi geçirmiyorduk.

Yıllar geçti… 2016 Yılının 15 Temmuz’unda yine Haydar Karaduman ile birlikte Ağrı’dayız. Darbe haberleriyle ayağa kalktık, konseyin bildirisini ürkerek dinledik. Medyanın bilgilendirmesiyle halk sokağa indi ve darbeciler püskürtüldü.

Ancak darbenin hedefi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris saldırısından dakikalarla kurtulmasının ardından, helikopteri ile havalandığı sürede yaşadıklarını haberlerden okuyunca, Rahmetli Yusuf Özal’ın “Abim Çankaya’da yalnız” sözlerini bir kez daha hatırladık.

Meğer Turgut Özal Çankaya’da nasıl yalnız ve tek başına ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Beştepe de Saray da yalnız imiş.

MİT’i arıyor ulaşamıyor… Genel Kurmay Başkanı telefona çıkmıyor. Enişte haber veriyor darbe oldu diye. Pilotlara sormuş “siz kimden yanasınız” diye… Yaveri arkadan vurmuş… Darbeciler sokağa inmiş halkı tarıyor. Tanklar yürüyor, uçaklar havalanmış Meclisi ve Polis merkezlerini bombalıyor. SAT komandoları Cumhurbaşkanını almaya ya da vurmaya gitmiş.

Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı tek başına kalmış. Darbecilerin hedefi Cumhurbaşkanı…

Birden harekete geçiyor, cep telefonuyla yaygın kanallara bağlanıyor.

Halka sokağa inmesini istiyor.

FETÖ Darbecilerini halk durduruyor…

Darbeciler sabaha karşı teslim olmaya başlıyor.

Darbenin ardından yaşanan olaylara baktığımızda; Türkiye’yi tek başına yönettiğini sandığımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ne kadar yalnız ve çaresiz duruma düşürüldüğünü görüyoruz. Yaver bile ihanet etmiş.

1993 Yılında Yusuf Özal’ın rahmetli Turgut Özal için bizlere söylediği “Abim Çankaya’da yalnız” sözlerinin ne anlama geldiğini 15 Temmuz akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaşadıklarını görünce daha iyi anladık.

Cumhurbaşkanları da yalnız kalırmış…

Hedef olurmuş.

Çok şükür ki; halkın gücü darbecilerin planını bozuyor.

Darbeciler ve destekçileri ağır bir yenilgi alıyor.

Şimdi darbeciler hesap veriyor.

Halk, Ordu’nun, MİT’in, Yaverin ve diğerlerinin 15 Temmuz’da yalnız bıraktığı Tayyip Erdoğan’a ve demokrasiye sahip çıkarak büyük bir oyunu bozuyor.  

Keşke 1993’de de olanları iyi tahlil edip, Turgut Özal’a sahip çıkabilseydik.

2016 Yılında çok farklı şeyler konuşabilirdik.

Bu gün hala darbeleri ve darbecileri tartışıyoruz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum